Günümüz usdışıcılığı atalarını aramakla çok meşguldür. Çünkü felsefe tarihini usçulukla usdışıcılık arasında "çok yıllık" bir mücadeleye geri götürmeye çalışır; doğuda, antik çağda, orta çağda vb. usdışıcı dünya görüşlerinin varlığını kanıtlamayı zorunlu görür. Felsefe tarihinin bu kasıtlı çarpıtılmasının aldığı (kimi zaman gülünç) tüm
Üretim güç­lerinin gelişimi sorunu. Köle toplumlarda üretim güçleri ve koşulları arasındaki çelişki kendisini sistemin içindeki, bizim çok önemli bulduğumuz kritik bir noktada, üretim güçlerinin giderek artan gerileme ve körelmesinde ifade eder ki bu durum köle sis­teminin toplumun ekonomik ve sosyal temeli olarak uzun erimde devamını olanaksız
Reklam
Schopenhauer
Her insan her şeyi kendisi için ister, her şeye sahip olmak ya da en azından denetlemek ister ve direnç gösteren her şeyi yok etmek isteyecektir. Buna ek olarak, anlayışlı varlıklar söz konusu olduğunda birey anlayışlı öznenin aktarıcısı ve anlayışlı özne de dünyanın aktarıcısıdır; yani kendi dışındaki tüm doğa ve dolayısıyla da tüm diğer bireyler yalnızca düşüncesinde vardır ve o her zaman bunun yalnızca kendi düşüncesi olarak bilincindedir, bu nedenle yalnızca dolaylı ve kendi özünden ve varlığından bağımsız bir şey olarak; dünya, zorunlu olarak ondan ve bilincinden kaçtığından yani, var olması ya da olmaması bir fark yaratmadığından... her zaman, her yerde gerçeğe sadık olan doğa basit ve dolambaçsız bir kesinlikle ona bu bilgiyi ham ve tüm düşüncelerden bağımsız haliyle sunar. Belirtmiş olduğumuz iki zorun­lu koşul sınırsız dünyada tamamen ortadan kaybolmasına ve sıfıra indirgenmesine rağmen neden her bireyin yine de kendisini dünyanın merkezi kıldığını ve kendi varlık ve iyiliğini herkesinkinden önemli gördüğünü; doğal açıdan bakıldığında aslında diğer her şeyi bunlara kurban etmeyi ve okyanusta bir damla olan kendi benliğini birazcık daha koruyabilmek için dünyayı yıkmayı neden istediğini açıklayacaktır. Bu düşünüş doğada bulunan her şey için gerek­li olan benciliktir.
Nietzsche'de bu gelişimin yalnızca başlangıç evresi­ni sezeriz. Ama söz konusu evredeki bazı önemli değişiklikleri şimdiden doğrulayabiliriz. En çarpıcı olan şey He gel 'in idealist diyalektiklerine karşı savaşta Schelling ve Kierkegaard gibi usdışıcıların zaman zaman onun gerçek kusurlarını gösterecek durumda olmasıydı. Yalnızca kısmen doğru olan eleştirilerinden kaçınılmaz olarak geriye dönük çıkarımlar dağınasına rağmen doğru eleştirel gözlemleri yine de felsefe tarihi için önemlidir. Diyalektik ve tarihsel materyalizmin düşman haline gelmesiyle bir­likte durum tamamen değişti. Bu noktada kentsoylu felsefe artık gerçek bir eleştiri yapacak ya da hatta tartışmalarının hedefini doğru olarak aniayacak konumda değildi. Yapabildiği tek şey ya diyalektik ve materyalizrne toptan karşı çıkan -başlangıçta açık, sonraları giderek gizli- bir tartışmaya girmek ya da gerçek diyalektikleri etkisiz hale getirecek bir sahte-diyalektikler sistemi kurmaya çalışırken halk avcısı rolünü oynamaktı.
Hz.Ebubekir Rd hayatı
Ebu Bekir (r.a.) İslam dininin Peygamber Efendimizden sonra ikinci büyük şahsiyeti Hz. Ebû Bekir’dir (r.a.). İslam davası uğrunda eşsiz bir fedakârlık örneği ve sadakat tim­sali olmuştur. Hayatı baştan sona ahlak, fazilet ve yüce insanlık örnekleriyle do­ludur. Hz. Ebû Bekir (r.a.), henüz peygamberlik güneşinin dünyamızı aydınlatmadı­ğı o
İlk Çin İmparatorluğu/3. Bölüm
MO 221'de kurulan Çin Imparatorluğu. Romalıların herhangi bir manda egemen olduğundan çok daha fazla sayıda insana egemen olmuştur. Bu imparatorluk, standart dingil genişliğindeki yuk ve savaş arabaların geçebileceği 6800 kilometre yol yapmıştı (Roma Imparatorluğu'nun ranın uzunluğu 5984 kilometredir). 3000 kilometrelik ilk Çin Seddi'nin pimı için
Reklam
188 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.