Gelgelelim rastlantının matkap uçları elmastandır ve içinde bolca tehlikeli tuzak barındıran kader, hiç umulmadık bir yerden kendine bir kapı bulmayı bilir ve kaya gibi sert mizaçları bile temelinden sarsarak darmadağın eder. -Leporella
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yılanlarla, akreplerle, tehlikeli kuyularla dolu arka bahçede oynamasına izin verilmeyen çocuklar gibiydik. Yakın tarihin acıları bizim tehlikeli arka bahçemizdi.
Zülfü Livaneli’nin okuduğum ilk kitabı Serenad. Kitabımız İstanbul Üniversitesi’nde çalışan Maya Duran’ın Alman asıllı Amerikalı profesör Maximilian Wagner’i karşılamasıyla başlıyor. Kitabın konusuna gelirsek 2. Dünya savaşı yıllarına kadar dayanıyor. Wagner ve Yahudi eşinin nazi zulmünden kaçmaya çalışması ve nazi faşizminin söndürdüğü aşkları oldukça güzel anlatılmıştı. Kitap ilerledikçe savaşın sadece Wagner ve Nadia aşkını yıkmadığını başka ailelerin de hayatlarını alt üst ettiğini öğreniyoruz. Maya’nın anneanne ve babaannesinin şu zamana kadar öğrenmediği ailesinde bir sır gibi saklandığı hikayesi de oldukça üzücü. Bir olayı sır gibi saklarsak sanki hiç olmamış gibi olabilirmiş gibi.
Kitap sadece bir aşk romanı değil .Arkada o kadar çok şey anlatıyor ki hepsini yazarsam sayfalar olur. Bu savaşta hiçbir devletin masum olmadığı defalarca vurgulanmıştı. İktidarı eline alan istese de istemese de kan döküyordu. Bir şeyi yapmak kadar hiçbir şey yapmamak da suçtu bir kere. Sonuçta olan kavuşamayan aşklara ve ölen binlerce insana oluyordu. Ayrıca kitap kadınlara yapıştırılan damgalara da çok güzel değinmişti. ‘Dul kadının’ toplum gözündeki konumu, evlilik gibi konulara kadar oldukça düşündürücü konulara yer vermişti.
Kitabın okunması oldukça kolaydı. Yazar oldukça sade, anlaşılır ve akıcı yazmıştı. Okumamı hızlandırdı diyebilirim. Yazarın diğer kitaplarını okumayı planlıyorum.
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma