dedikodu sevmek için bir neden daha...
"Paul'un Peter hakkında söyledikleri, bize Peter'dan çok Paul hakkında bilgi verir." Spinoza
Herkes şöyle tekrar eder: Ne kadar insan varsa o kadar görüş vardır, herkes kendi fikrinde ısrar eder, kafalar arasındaki farklar damaklar arasındaki farktan daha az değildir. Ve bütün bu atasözleri (dicton) insanların şeyler hakkında ancak kendi beyinlerinin yatkınlığına göre hüküm verdiklerini ve şeyleri bilmekten ziyade hayal ettiklerini kanıtlıyor.
Sayfa 75 - Dost Kitabevi Yayınları, 4. Baskı: Haziran 2011, Ankara, Türkçesi: Hilmi Ziya ÜlkenKitabı okudu
Reklam
Rahat ediciler!
Herkes şöyle tekrar eder: Ne kadar insan varsa o kadar görüş vardır, herkes kendi fikrinde ısrar eder, kafalar arasındaki farklar damaklar arasındaki farktan daha az değildir. Ve bütün bu atasözleri, insanların şeyler hakkında ancak kendi beyinlerinin yatkınlığına göre hüküm verdiklerini ve şeyleri bilmekten ziyade hayal ettiklerini kanıtlıyor.
Sayfa 75
Kuantum Fiziğinde ise Bilgide doğruluğun ölçütü Empirik kesin­likte değil
Bilgi kuramında akılcılığı savunan herhangi biri, daha önce gördüğü­müz gibi, bir Descartes veya Spinoza gibi bilgide doğruluğun ölçütünü kesin­likte bulur; bu kesinliği ise genel olarak onu meydana getiren kavramların açık seçikliğinde ve onlar arasındaki ilişkilerin tutarlılığında arar. Bunlardan olu­şan, parçaları arasındaki ilişkilerin tam ve tutarlı bir biçimde kurulmuş oldu­ ğu rasyonel bir sistemi, bilimin erişmek istediği bir ideal olarak kabul eder. Oysa Plotinos tam bunun tersini söylemektedir. Onda akıl düzeyinde nesneler hakkında sahip olduğumuz açık ve seçik algılarımız (Tanrı) Bir'in bilgisine erişmek söz konusu olduğunda, yerlerini tümüyle kendine özgü, biricik ve dile getirile­mez bir deneye bırakmaktadırlar. Burada söz konusu olan artık ne diskürsif bir akıl yürütme, ne felsefi bir temaşadır, yalnızca ve tümüyle mistik bir veed­ dir (ecstasy).
Sayfa 215 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
../insan kendisi ve sevilen şey hakkında kolaylıkla adil olmadan çok, taraf tutuyor ve tersine, nefret ettiği şey hakkında da adil olmadan az taraf tutuyor; insanın kendisi söz konusu olunca adil olmaktan ziyade taraf tuttuğu zamanki bu hayal gücüne gurur (öğünme) denir ve bu, bir çeşit hezeyandır, çünkü insan yalnız kendi hayal gücü ile her şeyi kavrayabildiğinin gözleri açık rüyasını görür..
Sayfa 150 - Dost-pdfKitabı okudu
Bir duyguyu ne kadar iyi tanırsak ona o kadar iyi hâkim oluruz, dolayısıyla zihnimizde ondan daha az etkilenmiş olur. Not: Bu nedenle tek tek her duyguyu mümkün mertebe açık ve seçik şekilde bilmeye özel bir hassasiyet göstermeliyiz ki, zihnimiz duygularla karşılaştığında onları açık ve seçik olarak algılayabileceği ve tam anlamıyla doygunluk yaşayabileceği şeyleri düşünmek zorunda kalsın; bu sayede duygunun kendisi de dış bir nedenin düşüncesinden sıyrılıp doğru düşüncelere katılabilsin. Öyleyse (başladığımız noktaya geri dönersek) duygulara çare, onlar hakkında doğru bilgi edinmekle bulunur; zaten bizim gücümüz dahilinde olanlar içinde bundan daha mükemmel bir çare de düşünülemez.
Önerme sonucuKitabı okudu
Reklam
“herkes şeyler hakkında kendi kafasının yatkınlığına (istidadına) göre hüküm veriyor ya da daha doğrusu herkes kendi hayal gücünün hayaletlerine (fantome) asıl gerçekler gözüyle bakıyor. İşte bunun için bu münasebetle söylüyorum ki insanların hiçbir şey üzerinde anlaşamamış olmalarına şaşmamalıdır”
"Katılımcı: Newton ve Kepler gibi bilimadamlarının başarılarını göz önünde tutarak bilimin, günün birinde, Tanrı'nın varlığını gösterim aşamasına ulaşması olası mıdır? Carl Sagan: Cevap, Tanrı'dan neyi kastettiğimize iyiden iyiye bağlıdır. Tanrı sözcüğü, kendine özel geniş yelpazeli fikirleri kapsayacak şekilde kullanılmaktadır, kişiler arasında karşılıklı olarak. Aralarındaki farklar, kanaatimce, insanların kendi tanrılarından söz ediyor olmalarından ötürü karşı tarafın rencide olmaması için, kasten bulanıklaştırılıyor. Fakat, size Tanrı tanımlamasının iki kutbu hakkında bir fikir vereyim. Bu görüşlerden biri, diyelim Spinoza ya da Einstein'ınki; bunlar için Tanrı, fizik kanunlarının tümünün toplamıdır. Şöyle bir durum var ki fizik kanunlarının varlığını inkâr etmek saflık olur. Şayet Tanrı'dan kastettiğimiz buysa, o takdirde, muhakkak Tanrı vardır. Bütün yapacağımız, elmaların yere düşmelerini izlemektir."
Altın Kitaplar - Soru-Cevaplardan Seçilmiş Olanlar. Geleneksel Tanrı anlayışı ile Panteist (Evren ve her şey Tanrısıdır) anlayışı farklıdır - Tanrı'dan neyi kastettiğimiz (katılıyorum)
Herkes şeyler hakkında kendi kafasının yatkınlığına göre hüküm veriyor ya da daha doğrusu herkes kendi hayal gücünün hayaletlerine asıl gerçekler gözüyle bakıyor. İşte bunun için bu münasebetle söylüyorum ki insanların hiçbir şey üzerinde anlaşamamış olmalarına şaşmamalıdır.
Bize benzeyen ve hakkında hiçbir tarzda bir duyguya sahip olmadığımız birinin bir duygusu olduğunu hayal edersek sırf bundan dolayı ona ben­zer duyguyu duyarız.
553 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.