AHLAK HAKKINDA BAZI TEMELLİ GÖRÜŞLER
Ahlâk hakkında birtakım görüşler ortaya atılmıştır. Bunların her biri başka bir ahlâk benimsemiştir. Ahlâk sistemlerinin bir kısmı ahlâkın ilkesini deneyden çıkarıyor. Bunlar amfirist ahlâklardır. Bazıları egoizmi ahlâkın temeli diye aliyor lar. Bunlarca ahlâklılık zevkini aramaktır. Altruist ahlâklar, iyiyi toplumun faydalanmasında arıyorlar.
Sayfa 170 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
446 syf.
·
Not rated
Sevdiğiniz yazarların kitaplarını okumak ne kadar güzel olduğunu bilirsiniz. Bu kitabı okumak ve incelemek ayrı bir güzel, çünkü Spinoza sevdalıların okuması gereken bir kitap.Spinoza’nın Tao’su buna dahil. Spinoza hakkında yeterli bilgi olmamasına rağmen kurgusunu beğendim. Kitapta benim için öne çıkan en önemli husus tabiki Irvın Yalom’un bir çok romanında yaptığı gibi kurgusal karakterlerini kendi gibi düşündürmesi oldu ben olsam ne derdim ve ne yapardım( Franco Benitez ve Friedrich Pfister) gibi bu yüzden ikisi beğendiğim karakterler. Sadece bir kaç eleştiri yapmak istiyorum. Bunlardan ilki Rosenberg’in yahudi düşmanı olmasına neden olmasının psikolojik süreçlerini yeterli bulmadım. Son olarak Spinoza gibi bir filozofun çağının yüzlerce yıl ilerisinde olan birinin kadınlara gereken önemi vermemesi beni şaşırttı tabi bunlar kurgusal yazarın böyle kurgulaması beni şaşırttı. İyi ki Franco vardı.
Spinoza Problemi
Spinoza ProblemiIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20131,826 okunma
Reklam
-Seçimi onayladım - kız güzel, hoş ve yüzümü güldürüyor.İyi bir eş olacak. --" Onunla, ilgilendiğin şeyler hakkında konuşabilecek misin?"
Sayfa 287Kitabı okudu
İmgeden Akla: Spinoza'nın Toplum ve Bireysellik Anlayışını Tutkular Üzerinden Yeniden Okumak Mehmet Şiray Felsefe geçen ve içinden geçilen bir şeydir! Bir felsefenin hakikatinin, tümüyle etkilerinde yattığını fark etmiştim; aslında, felsefe olsa olsa gerçek nesnelerle arasına mesafe koyarak, yani araştırmaya ve eyleme açtığı özgürlük
Sayfa 212 - 213, 214, 215,Kitabı okudu
Yalnızlık ve/ya özgürlük
Spinoza Problemi
Spinoza Problemi
YALNIZLIK VE ÖZGÜRLÜK Yalnızlık ve Özgürlük… bir halin iki kişilikte oluşturduğu farklı tesirler. Bir taraftan tüm benliğiyle; ruhuyla zihniyle, etiyle tırnağıyla kendisini ait hissetmediği Yahudi cemaatinden tecrit etmek isteyen, yazgısını doğanın zorunlu nedenselliğine teslim eden ve özgürlüğü, mutluluk ve huzuru bu terk edilmiş
gurur da asıl sevgiden çıkar ve şöyle tanımlanabilir: (insanın haklı olduğundan daha fazla kendi kendisi hakkında hüküm verecek surette duygulanması bakımından) kendini sevmek, kendi kendinden memnun olmak.
Sayfa 189 - "seninle gurur duyuyorum" yerine "kendinle gurur duymalısın" dememiz gerekiyor. :)Kitabı okudu
Reklam
Şu bir gerçek ki, insanoğlu kendisini esenliğe kavuşturan ve Tanrı'ya tapmaya yönelten her şeye iyi demiş, tam tersi etki de bulunanlara da kötü. Varlıkların doğasını hiç anlamayanların, onları sadece hayallerinde canlandıranların varlıklarla ilgili söyleyecekleri hiçbir şey yoktur, çünkü hayal gücünü akılla karıştırırlar, dolayısıyla varlıklar ve onların kendine özgü doğaları hakkında böylesine cahil olduklarından tartışmasız şekilde doğada bir düzen olduğuna inanırlar. Çünkü varlıklar duyularımızla algılayabileceğimiz türde bir düzene sahip olduğunda onları kolaylıkla hayal edebilir, dolayısıyla kolaylıkla da hatırlayabiliriz ve çok iyi bir düzene sahip olduklarını söyleriz; tersi durumda da berbat bir düzene sahip olduklarını ya da karışık olduklarını söyleriz. Sonuncusuyla kıyaslandığında ilki bizi daha mutlu ettiğinden onu daha kolay hayal edebiliriz, çünkü insan düzeni karışıklığa tercih eder, sanki düzen bizim hayal gücümüzün bir ürünü değil de, doğada olan bir şeymiş gibi; sonra da tanrının her şeyi düzenli olarak yarattığını söyler, böylece hiç farkında olmadan aslında Tanrı'ya da insanın hayal gücünü atfetmiş olur, ama bununla Tanrı'nın insanın hayal gücünü göz önünde bulundurup şeyleri insanların daha kolay anlamaları için böyle bir düzeni oturttuğunu kastediyorsa o başka. Belki de hayal gücünü çok çok aşan bir sürü şey keşfettiklerini ve çoğu şeyin zaten zayıf olan hayal güçlerini karıştırdığını görünce paniğe kapılmamak için böyle bir düzen fikri geliştirmişlerdir kim bilir.
Peygamberlik ya da vahiy, bir şey hakkında Tanrı'nın insanlara açıkladığı kesin bilgidir. Peygamberse, Tanrı'nın vahyi hakkında kesin bilgiye ulaşamayacak durumda olanlar, bu yüzden de ancak sıradan inançla ona sarılabilenler için vahyi dile getiren kişidir. Gerçekten de Yahudiler peygambere Nabi, yani hatip ve dile getiren derler. Ama Kutsal Kitap'ta deyim hep Tanrı'yı dile getiren anlamında kullanılır. Bu da Mısırdan Çıkış VII; 1'de Tanrı'nın Musa'ya söylediklerinden çıkar: Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi yaptım. Ağabeyin Harun senin peygamberin olacak. Tanrı böylece sanki şunu söylemektedir: Harun sözlerini firavuna açıklayarak peygamberlik yaptığına göre, sen de bir anlamda Firavunun Tanrısı olacaksın, yani Tanrı'nın yerini alan olacaksın.
936 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.