İlk bö­lüme “Tanrı Hakkında” adını veren Spinoza, kitabın geri kalan tüm bölümlerinde “Tanrı” sözcüğünü gördüğümüz her yerde bunu “Doğa” olarak okuyabileceğimizi, yani Tanrı’dan anlamamız gereken şeyle, doğadan anlamamız gereken şeyin bir ve aynı şey olduğunu göstermeye girişti. Bir başka deyişle, Tanrının doğal, doğanın da Tanrısal olduğunu söylemek istiyordu. Kuşkusuz, Spinoza gibi titiz bir düşünür bu yaklaşımını “bakın benim parlak bir fikrim var!...” diyerek ortaya atmadı; tersine, ağır ağır, tek tek kanıtlayarak, olası yanılmalara karşı kendini sınaya sınaya yaklaşımını temellendirmeyi seçti.
Freud, "savunma nevrozları" hakkında şunları söyler: "Ben, psikoza kaçıp sığınarak, katlanılmaz tasarımı (düşünceyi) başından savmıştır. Katlanamayacağı bir tasarım ve düşüncenin etkisinden sıyrılabilmiş bir kimse, savunma mekanizmasını harekete geçirip kendini korumayı başarmışsa, Freud'a göre, kendini halüsilasyonlarla döşeli bir kargaşa ortamında bulur."
Donkişot Yayınları
Reklam
“Paul’un Peter hakkında söyledikleri, Peter’den çok Paul’u tanımamızı sağlar.” (Baruch Spinoza)
Hume felsefesi özeti
İkinci olarak, Hume hakkında "beni dogmatik uykumdan uyandıran kişi” diyordu Kant. Çünkü Hume ısrarla, Spinoza'da filan bulduğunuz töz gibi, akla dışsal olan, yani insan aklına, öznelliğe dışsal olan varlık anlayışlarının hiçbir ontolojinin temeli olmadığı düşüncesini öne sürer; çünkü bizdeki fikirler kendi dışlarıyla temas etmek için tümüyle algılamadan geçmek zorundadır, önce bir algılama olacaktır, ardından bu algılama üzerinde temellenen fikirler oluşabilir. Dolayısıyla töz diye bir şeyi algılamadığın ölçüde -ki algılamıyoruz böyle bir şeyi‐ bu fikir tümüyle bir figment'tir, uydurmadır. Olsa bile bunu bilemeyiz. Çünkü önce algılamamız gerekir, Hume'un bütün felsefesinin özeti açıkçası bu.
Sayfa 145 - İletişim.
Kitap-filozofu sadece bir kimsenin söylediklerini ve bir baş kasının kastettiklerini, yahut bir üçüncüsünün yönelttiği eleştirileri ve benzeri şeyleri aktarır. O farklı görüşleri karşılaştırır, ölçüp biçer, eleştirir ve bir şey hakkında doğru bir kanaate ulaşmaya çabalar; ve bu bakımdan eleştirel tarihçiye benzer. Sözgelimi o, Leibniz hayatının bir döneminde bir müddet Spinoza'nın takipçisi olmuş mu olmamış mı vs. bulup çıkarmaya çalışacaktır. Meraklı araştırmacı sözünü ettiğim şeyin çarpıcı ömeklerini Herbart'ın Analytische Beleuchtung der Moral und des Naturrechts ve yine onun Briefe über die Freiheit'ında bulacaktır. Böyle bir kimsenin kendisini bunca sıkıntıya sokması bizi şaşırtır; çünkü eğer dikkatini önündeki mesele üze rine vermiş olsaydı, çok geçmeden kendi kendisine birazcık düşünerek amacına ulaşmış olacaktı.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Paul'un Peter hakkında söyledikleri, aslında Peter'dan çok Paul'u tanımamızı sağlar" diyerek meseleyi harika özetlemiş Spinoza.
Reklam
807 öğeden 941 ile 807 arasındakiler gösteriliyor.