#spoiler#
Hızlandırılmış Çehov turumun son durağı "vişne bahçesi " ile bitmiş bulunuyor ..bir hır-gür bir vurdum duymazlik ile gitti güzelim vişne ağaçları. ..
"Anahtarı kuyunun dibine atarsak özgür olurmuyuz"a takıldı kafam ..acaba terk ettiğimiz ,mecburiyetten bıraktığımız her evde her bahçede bir parcamizda kalıyor mu? Bu aralar çokça çocukluğuma dönüşler yaşıyorum ,sanırım bu yaşadığımız sahte günlerden kaçmak için içindeki çocuğun elini bırakmak istemiyorum ..
Çehov deyince yinede "Vanya dayı gelecek aklıma ..biraz net ten araştırdım Ankara devlet tiyatrosunun "Çehov"oyunlarının videolari var ..yapım aşamaları ,kostumden ,yönetmen yorum larına kadar her şeye göz atabiliyorsunuz .. (meşhur.Galoslarimı bulamıyorum nidasindan yola çıkarak Galoş un çizmeden kısa bot gibi ama yumuşak bir ayakkabı çeşidi oldugunu da öğrenmiş bulunuyorum )..yoksa ben hala Galoş deyince hastahanelerde kullandığımız poset görünümlü zımbırtıyı aklıma getirecektim :) bir rus klasiğini okurken sürekli hastahane poseti düşünmek hoş olmuyor :))
Mayıs ayına yeni kitaplarla yeni yazarlarla giriyoruz. .keyfiniz yerinde ve her gününüz bayram olsun..
Sevgiyle kalın, iyi okumalar..