özgürlüğün yalnızca sınıfsız bir toplumda var olabileceği, kişinin yalnızca böyle bir toplum uğruna çalışırken özgürlüğe daha yakın olduğu yönündeki komünist tezi, çoğu aydınlanmış insanın da yapacağı gibi kabul edebilir insan. fakat bu tezin içine Komünist Parti'nin sınıfsız toplum kurmayı hedeflediği, hatta SSCB'de bu hedefin gerçekleştirilmek üzere olduğu yönündeki oldukça asılsız iddia da karıştırılıyor. ilk tezin ikinci iddiayı içermesine izin verilirse, sağduyu ve edebe yapılacak hemen her türlü saldırı haklı çıkarılabilir demektir. ancak bu sırada asıl mesele geçiştirilmiş oluyor. entelektüel bağımsızlık kişinin gördüklerini, işittiklerini ve hissettiklerini anlatma özgürlüğüdür, hayali gerçekleri ve duyguları üretmeye mecbur kalmak zorunda kalması değil. "gerçeklerden kaçış", "bireycilik", "romantizm" ve benzerlerine karşı atılan tanıdık tiradlar yalnızca tarihin çarpıtılmasını saygın göstermeyi amaçlayan birer münazara aracıdır.