İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim,
diyordu ki: "Rukyelerde, temimelerde (muskalarda), tivelelerde (muhabbet muskası) bir nevi
şirk vardır." Bunu işiten bir kadın atılarak, (İbnu Mes'ud'a): "Böyle söylemeyin, benim gözüm
ağrıyordu. Falan yahudiye gittim geldim. O bana rukye yaptı. Ağrım kesildi" dedi. Abdullah
İbnu Mes'ud radıyallahu anh tereddüt etmeden, "Bu (ağrı) şeytanın işiydi, o eliyle dürtüyordu,
sana rukye yapılınca vazgeçti. Bu durumda sana Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm gibi, şöyle
söylemem kâfidir: "İzhebi'l-bâs Rabbe'n-nâs eşfi ente'ş-Şâfi, Lâ şifâe illâ şifâuke, şifâen lâ
yuğâdiru sakamen. (Ey insanların Rabbi, acıyı gider, şifa ver, sen Şafisin. Senin şifandan
başka bir şifa yoktur, hiçbir hastalığı terketmeyen bir şifa istiyorum."
Ebu Davud, Tıbb 17, (3883).