A/A

A/A
@ssisyphos
Sıkı Okur
İhtiyacın olan şey’in kendini yok etme çılgınlığı.Tedavisi olmayan bir yerde!
Sabitlenmiş gönderi
O ve kendine soruyorsun: nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı Yaşamadın mı? Baksana, diyor kendine, baksana , yeryüzü nasıl soğuyor. Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek, bastonlu, titrek yaşlılık gelecek, peşinden de sıkıntı ve bunaltı. Fantastik dünyan ağaracak, donacak, hayallerin kaybolacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek. Ah, Nastenka! Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz - hiç, tam olarak hiç… çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir!
Sayfa 57 - Can
Reklam
Ama sana kin tutmak mı, Nastenka! Senin açık, sakin mutluluğununu kara bir bulutla gölgelemek, acıyla suçlayıp senin kalbine sıkıntı düşürerek onu gizli bir pişmanlıkla iğnelemek ve onu saadet anında sıkıntıyla atmaya zorlamak, onunla birlikte kürsüye doğru giderken, kara buklelerine taktığın narin çiçeklerden birini olsun ezmek… ah, hiçbir zaman hiçbir zaman! Senin göğün açık olacak, senin tatlı gülüşün ışıklı ve berrak olacak, o öteki, yalnız, minnettar kalbe sunduğun saadet ve mutluluk anı için kutsanmış olacaksın! Tanrım! Tam bir saadet ânı! İnsanın bütün bir yaşamı için de olsa, az şey mi sayılır bu?
Sayfa 94 - Can
Tanrım, nasıl bir çığlık! Nasıl da irkildi! Nasıl kollarımdan sayılıp ona doğru atıldı! Durdum ve ölü gibi onlara baktım. Ama Nastenka ona elini verir vermez, onun kollarına atılır atılmaz, bir anda yine bana doğru döndü, rüzgâr gibi şimşek gibi dibimde bitti ve ben kendime gelemeden, iki koluyla boynuma sarıldı ve güçlü, ateşli biçimde öptü beni. Sonra tek bir kelime söylemeden, tekrar ona doğru atıldı, ellerinden tutup peşinden sürükledi onu. Uzun süre durup arkalarından baktım … sonunda birlikte gözden kayboldular.
Sayfa 91 - Can

Reader Follow Recommendations

See All
gideceğim de, hele bir her şeyi söyleyeyim, çünkü burada konuştuğumuz zaman, kendimi tutamadım, burada ağladığınız zaman burada şey yüzünden, yani şey (artık bunun adını koyacağım, Nastenka) sizi geri çevirmeleri yüzünden, aşkınızı bir kenara itmeleri yüzünden acı çektiğiniz zaman, hissettim, duydum kalbimde sizin için Nastenka, çok büyük bir sevgi olduğunu, çok büyük bir sevgi! Ve size bu sevgiyle yardım edemediğim için öyle canım sıkıldı ki… kalbim paramparça oldu; ve ben, ben -susamazdım, konuşmalıydım, Nastenka, konuşmalıydım!
Sayfa 84 - Can
Ama ne var, ne var? Diye sözümü kesti Nastenka. Ne var bunda? Yani beni sevdiğinizi uzun zamandır biliyorum, ama bana öyle geldi ki, siz beni basitçe, öylesine seviyorsunuz. Ah, tanrım, tanrım! Başlangıçta öyleydi Nastenka , ama şimdi, şimdi… tıpkı sizin gibi, sizin valiziniz ve ona gittiğiniz zaman ki gibi seviyorum. Sizinkinden de kötü, Nastenka, çünkü o zaman o kimse sevmiyordu, sizse seviyorsunuz.
Sayfa 83 - Can
Reklam
Hemen pişman oldum,onu korkuttuğuma, saati saymayan zorladığımı pişman oldum ve bu haince saldırı yüzünden kendime lanet ettim. Onun için üzüldüm ama günahımı nasıl affettiriceğimi bilemedim. Onu rahatlatmaya, adamın gelme işinin nedenlerini bulmaya türlü açıklamalar sebepler öne sürmeye çabaladım. O sırada onun kazandığından daha kolay kimse kalamaz ve yeterki içinde ufacık bir mazeret kırıntısı olsun, her şeyi öyle sevinçle dinleyemez di.
Sayfa 75 - Can
Ama tanrım, nasıl bunu düşünebildim? Bütün bunların bana değil, bir başkasına ait olduğunu bile bile nasıl bu kadar kör olabildim; sonuçta, bu kibarlığı, bu özeni, sevgisi bile… evet, bana olan sevgisi, yakında diğeri ile buluşacak olmanın sevincinden, mutluluğunu bana da bulaştırma arızasından başka bir şey değildi… o gelmediği zaman, bizim boşyere bekle işimizin ardından soluveriyor, çekingen ve ürkek bir hal alıyordu. Bütün hareketleri bütün sözleri o uçarı, oyunbaz ve neşeli halinden çıkıyordu artık. Ve tuhaf şey, bana olan ilgisini artırıyordu, sanki içgüdüsel olarak kendisi için arzu ettiği, kendisinin korktu şeyi bana aktarmak ister gibi; gerçekleşmesin diye. Sanki Nastenka’m öyle ürküyor öyle korkuyordu ki, sonunda, onu sevdiğimi anlamış ve benim zavallı aşkıma acımıştı. Mutsuzken, başkalarının Mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygu parçalanmaz, yoğunlaşır…
Sayfa 72 - Can
Gündüz hüzünlü, yağmurlu, Işıksız, tıpkı beni bekleyen yaşlılığın gibi geçti. Beni böyle tuhaf düşünceler, böyle karanlık hisler boğar, benim için açıklanması imkansız sorular kafamda dolanıp durur - ama nedense onları çözmek için ne gücüm ne isteyim vardır bütün bunları çözmek de bana mı kalmış!
Sayfa 71 - Can
Ah, Nastenka! Sonuçta başka insanlara, sırf bizimle yaşadıkları için bile olsa müteşekkiriz. Ben size benimle buluştuğunuz için, Ömrüm boyunca sizi hatırlayacağım için müteşekkirim!
Sayfa 69 - Can
“Bayım! Beni affedin ki… ama hayır, bir hafta falan gerek yok! Durumun kendisi her şeyi haklı çıkarıyor, şöyle yazın, basitçe, ‘ size yazıyorum. Sabırsızlığımı hoş görün; ama bütün bir yıl mutlu bir umut besledim; şimdi bu kuşku dolu günlere dayanamadığım için suçlu sayılır mıyım? Kim bilir, geri döndünüz ve belki de, beklentileriniz değişti. O zaman bu mektup size sitem etmediğimi ve sizi suçlamadığımı anlatacaktır. Sizi kalbinize söz geçiremediğiniz için suçlamıyorum; benimde kaderim böyleymiş! Siz asil bir insansınız . Siz benim sabırsız satırlarıma gülmez ve onlardan rahatsız olmazsınız. Unutmayın ki, onları zavallı bir genç kız yazıyor, yalnız, ona öğretecek, yol gösterecek kimsesi yok ve kalbini dizginlemeyi hiç başaramamış. Ama beni ruhuma bir an için bile olsa kuşku girdiği için hoşgörün. Siz sizi sevmiş ve seven birini suçlamayı aklınızdan bile geçirmezsiniz.’”
Sayfa 68
Reklam
“Burdan çıkamaz da ölürsek ne olur'' diye sorar Behçet Aysan.. ''Kalanlar,gidenlere şiir yazar'' der Metin Altıok.. ve yazdılar…
Biliyor musunuz, artık ben, belki de yaşamımda günah ve suç işledim diye sıkılmayacağım, çünkü böyle yaşamanın kendisi suç ve günahtır.
Sayfa 55 - Can
Şimdi yanınızda oturur ve sizinle konuşurken artık geleceği düşünmeyi de korkuyorum, çünkü gelecekte yine yalnızlık yine bu küflü, gereksiz yaşam; ve neyin hayalini kuracağım ki, sizin yanınızda böyle mutlu olmuşken artık! Ah sağ olun, siz, sevgili kız, beni ilk seferinde uzaklaştırmadığınız, artık yaşamımda iki gece olsun yaşadım diyebileceğim için!
Sayfa 55 - Can
Zeki küçük gözlerini iri iri açmış, beni dinleyen Nastenka’nın bütün o çocuksu, bastırılmaz biçimde neşeli gülüşüyle kahkaha atmasını bekliyordum ve fazla ileri gittiğimi uzun zamandır kalbimde kaynaşan hakkında kitap gibi konuşabileceğim, çünkü uzun zamandır hakkında konuşmaya hazırlandığım ve şimdi, kabul etmeli ki, beni anlamalarını beklemeden de olsa sesli bir şekilde okumadan duramadığım bir şeyi boşyere anlattığımı pişmandım; ama susuyor, beni şaşırtıyordu, bir süre sonra elimi tuttu ve bir parça çekingen bir yakınlıkla sordu: “ gerçekten bütün hayatınızı böyle mi geçirdiniz?” Bütün hayatı, Nastenka, diye yanıtladım, bütün hayatı ve sanırım, böyle de sürecek!
Sayfa 54
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.