Seher

222 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Fidan... Hem darağacında asıldıktan sonra cansız bedenlerin duruşu hem de üç gencin ölümünü tarif için en iyi tabir... "Kuşkusuz suçlu idiler, ama ölüm cezasını gerektirecek kadar değil." Bazı hukukçularca suç ile ceza arasında akıl almaz oransızlık taşıyan bir karar, idam kararı... Deniz, Hüseyin ve Yusuf'un tutuklanmaları, hücrede geçirdikleri süreler, işkenceler, ailelerine yazdıkları son mektupla birlikte idamla sonuçlanan ölümleri.. Kitabı okurken sonu bildiğim halde "keşke"nin verdiği bir hüzün nasıl ağrıtıyorsa kalbi öyle okuyarak ilerledim ve etkilendim. Kaldıkları hücre şöyle anlatılıyor: "Hücrede serbest olan tek şey soluk almaktı. Oksijenleri azalmış bir akvaryumdaki balıklar gibi olsa da..." Deniz Gezmiş, onurlu ve dik yaşamak iz bırakır hayatta diyor ve öyle de oluyor. Babalarının bile "Eğer memleket düzelecekse idam edilsinler. Vatan sağ olsun." dediği üç gencin 12 Mart döneminde tutuklanma, yargılanma ve asılmalarına giden sürecini anlatıyor Nihat Behram. Kitabın sonunda ise hukuk ve bilim insanlarına dava sonuçlarına ilişkin yönelttiği sorular ve onların yanıtlarına yer vermiş. Kitabı okuduktan sonra farklı belgesellerle de destekledim. Tavsiye ediyorum. İncelemeyi Deniz Gezmiş'in sürekli okuduğu şiirden bir bölümle bitiyorum. Delikanlım! Sen ki, ya bir köşe başında Kan sızarak başından gebereceksin Ya da bir darağacında can vereceksin.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911.9k okunma
Reklam
84 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 hours
Şükrü Erbaş'ın Hatice'si, Şahgülü, Ömür Hanım...
"Ölümü senden mi öğrenecektim Soluğu canımdan çekilen kadınım" Eşinin ölümünden sonra gözleri her yerde onu arayan bir adam.. Nereye baksa her yerde ondan bir güzellik görüyor. Güzelliğin geçici olmadığını ben senden öğrendim diye sesleniyor eşine. Mezarının başından ayrılmıyor, çünkü onu çok özlüyor, hatta evdeki eşyalar bile Hatice'yi özlüyor. Bu özlem ancak eşinin bedeni çürümeden ölüp ona kavuşunca son bulacak... Şiirleri okurken ölüm karşısındaki çaresizliği hissettim. Ama güzelliğin, sevginin ölümle, ayrılıkla yok olmayacağını hatırlatıyor bize Şükrü Erbaş. Asıl ölüm unutma ile olur. "Unutma ölürüm, unutma ölürsün"
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612.9k okunma
129 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"Bizimki gibi hikâyelerin hep mutlu sona bağlanması beklenir."
Bazı aşklar, bazı özlemler, bazı vedalar hiç bitmez. Ayrılık sonrasında bile hayatındaki değişiklikleri hâlâ ona anlatmak istersin, O bu kitapta OSMAN. "Senden ayrılmaktan bıktım Osman." Mektupları okurken kendinizi de ayrılık acısı çekiyor bulabilirsiniz. Hatta bazıları "kendini" okuyor hissedebilir. Çünkü çoğumuzun bir Osman'ı olmuştur. Kitabın dili o kadar doğal ki sanki mektupları okuyor değil, hikayeyi dinliyorum gibi hissettim. Keyifle okudum ve tavsiye ederim. Son olarak "Gülmeyi ihmal etme, sağlığına özen göster, soranlara selam söyle. Başka bir hayatta görüşmek üzere. Astalavista Osman."
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,208 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Allah Yeter!
Çevrende kimse kalmamış dert değil, kimse seni anlamamış dert değil, kimse seni sevmemiş hiç dert değil. Herkes karşında dursa da ALLAH YETER! "Yüce Allah kulunu sevdi mi başkalarına da sevdirir." Dağhan.. Serseri, hayatı gereksiz bulan, canavar bir genç. Bir gün gözlerinin önünde sevdiği arkadaşı ölür, bu ölümle hayatı değişir. Dağhan için bu değişimde önemli olan yola gelmek değil yoldan çıkmamaktır.. Her sıkıntının sonunda bir ferahlığın olduğunu ve bunu da sadece Allah'a sığınarak tevekkül edenlerin görebildiğine şahit oluyoruz bu kitapta. Kitabı beğenerek okudum, tavsiye ederim.
Dert Etme Allah Yeter
Dert Etme Allah YeterKadir Akel · Ahir Zaman · 2014182 okunma
247 syf.
10/10 puan verdi
"Yüz kelimelik bir şiirde yüz tane güzellik arayan insan vardır. Halbuki bin kelimelik bir şiir bile bir tek güzellik için yazılır." der Orhan Veli 'Garip' ön sözünde. Orhan Veli'nin şiirlerinde vezin, kafiye, ölçü, şairane üslup aramayız. Çünkü o Garip Hareketi ile şiire yeni bir dil ve üslup getirmiştir. "Nasır" ve "Süleyman Efendi" kelimelerini şiire sokmuştur. Yani sokaktaki adamın söyleyişini, hatta sokaktaki adamı şiir diline ilk kez taşımıştır. Bu yüzden çok basit, herkesin anlayacağı şiirler yazmış. Şiirlerini okurken çocukluğu, masumiyeti, yalnızlığı, sadeliği ve içtenliği buluyorum. Sevdiğim bir yazar ve şair olduğundan ben keyifle okuyorum her zaman şiirlerini. O, kendisinden bir şiirinde şu şekilde bahseder: Ben Orhan Veli, "Yazık oldu Süleyman Efendiye" Mısra-i meşhurunun mübdii.. Duydum ki merak ediyormuşsunuz Hususi hayatımı, Anlatayım: Evvela adamım, yani Sirk hayvanı falan değilim. Burnum var, kulağım var, Pek biçimli olmamakla beraber. ...
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 202424.2k okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince, insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım." Kitaba yapılmış binlerce inceleme üzerine niyetim inceleme yapmak değil, benim için ne anlam ifade ettiğinden bahsetmek sadece. Çünkü benim için en özel kitaptır... Kürk Mantolu Madonna, ilk okuduğum, aynı zamanda en çok okuduğum, okuyacağım kitap. Bir türküyü defalarca dinlersiniz, ezberler, sıkılır gibi olur artık dinlemekten vazgeçersiniz. Aradan zaman geçer hiç dinlememiş gibi beğenerek tekrar, tekrar dinlersiniz. Bir şiiri okursunuz da kendinizi bulur, o şiiri sahiplenirsiniz. Benim türküm, benim şarkım, benim şiirim dersiniz. İşte Kürk Mantolu Madonna da öyle benim için, benim kitabım. Her zaman severek okuyacağım bir Sabahattin Ali başyapıtı.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315.8k okunma
365 syf.
·
Not rated
Mehmet Rauf’un en başarılı eseri olan Eylül romanı, Türk edebiyatında ilk psikolojik roman olarak kabul ediliyor. Servetifunun romanlarının en belirgin özelliği güçlü ruhsal tahliller ve realizm etkisiyle gerçekçi mekan tasvirleridir. Mehmet Rauf'ta da dönemin etkilerini belirgin şekilde görüyoruz. Romanda en çok aile hayatı üzerinde durulmuş ve Suat ile Necip arasındaki yasak aşk duygu dolu işlenmiş. Kişilerin psikolojileri ayrıntılı olarak incelenmiş, ruhsal tahliller ve içsel çatışmalar şeklinde yansıtılmış. Benim için romanı klasik yapan şey bu ruhsal tahlillerdeki başarıdır. Özellikle pikolojik roman sevenlerin okumasını tavsiye ederim.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739.8k okunma