Sabitlenmiş gönderi
Bu ay Sarah Maclean ve Julie Garwood ayı oldu benim için. Uzun zamandır okumak istediğim iki seriyi de bitirdim. İkisi de muhteşemdi. Daha önce yaptığım bir incelemede Sarah Maclean'ın iki serisinin çıkış sıralaması ile yayınlama sırasının farklı olduğundan bahsetmiştim. The Rules of Scoundrels Serisi daha önce yayınlanmaya başlansa da Love By Numbers Serisi 10 yıl kadar öncesini anlatıyor ve konular da gayet iç içe. Bu sıralamayı The Rules of Scoundrels Serisi'nin ilk kitabı İntikam ateşinde bir Dük ve bozulan bir nişandan bahsedilmesiyle (Siz onları biliyorsunuz :) fark etmemin ardından o seriyi bırakıp Love By Numbers Serisi'nin bitmesini bekledim. Allah'tan çok uzun süre beklemem gerekmedi. Dükler, Lordlar ve onları etkilemenin yollarını okuduktan sonra aylar önce başladığım seriye dönüp bitirebildim. Bu seri de çok iyiydi ama taraflı düşünüyor olabilirim çünkü ben tam bir Maclean hayranıyım :)
- Her kadın doğumda ölecek diye bir şey yok, Ekselansları.
- Hayır, hepsi ölecek diye bir şey yok. Ama bir tanesi bile ölse bu çok fazla.
Sayfa 180
“Maggie’nin hayallerini gerçekleştir, genç Hazelton. Ona, halinden hoşnut olmanın, mutluluğun adi bir taklidi olduğunu göster.”
Sayfa 266
Okur Takip Önerileri
“Sana sokaklarda serenat yapacağım, Maggie Windham. O kadar tecrübesiz biri gibi davranacağım ki sonunda beni bu utançtan kurtarmak için benimle evleneceksin.”
Sayfa 214
Ancak aptallar, kendilerinden istenen şeyi sorgulamadan yapar. Oysa oy kullanan birinin vicdanıyla hareket etmesi gerekir.
Sayfa 126
Zayıflık değil. Hastalık. Kazanma arzusu humma gibidir.
Sayfa 16 - Chase
Erkekler bir kadının zekasını ancak o kadın yeterince güzelse görmezden gelebilirler. Cordelia şu anda öyle. Fakat o da yaşlanıyor ve yaşlı ve zeki iyi bir kombinasyon değil.
Sayfa 151
Ayşecan Sayın tekrar paylaştı.
"Güç yozlaştırır." dedi Caine. "kesin güç daha çok yozlaştırır."
Sayfa 252 - Epsilon Yayınları
“Çavuş bu atın rengi sarı!”
“Sarı değil. Yağ kahvesi.”
Phineas gözlerini attan İskoçyalı’ya çevirdi, “Yağ kahvesi mi? Kim yutturdu sana bunu?”
Sayfa 77
“Bu herkesçe bilinen bir gerçek,” dedi Phin. “Bir kadın eşit niteliklere sahip iki beyefendiden üniformalı olanı tercih eder.”
Sayfa 52
Bram’i sokakta bıraktı. Durum arkadaşının hatası değildi, engeller de öyle. Ama bir ya da iki yalan makbule geçerdi. Suni bir destek olurdu. Bu, hiçbir şey değilse gücendiriciydi.
Sayfa 350
Sullivan: “Benim için endişeleniyor musun?”
Bram: “Bu tamamen bencilce, seni temin ederim. Sen benimkinden daha kötü bir babaya sahip olan birkaç kişiden birisin. Yalnız olmadığım için bu beni mutlu ediyor.”
Sayfa 245
İspanya’da hayatını kurtarmakla uğraştıktan sonra darağacında ölürsen sana kin beslerim.
Sayfa 47 - Lord Bramwell
Sullivan: “Bu gece bir genç kızı baştan çıkaracağını düşünüyordum.”
Bram: “Evet, zaten yaptım. Sonra sıkıldım. Acınası şekilde kolaydı, gerçekten. Ahlak, bu günlerde beni gerçekten tereddüte düşürüyor.”
Sullivan sırıttı. “Hayır, düşürmüyor. Aslında, toplumun yozlaşmasından temel sorumluluğun sende olduğuna dair bir kuşkum var.”
Bram: “Kesinlikle öyle umuyorum. Bunun için yeterince çaba gösterdim.”
Sayfa 44