“Çalışmanın güzelliğini tadına varmasaydık dünyanın da tadına varamazdık.”
“Kutsal olan sevgidir, her iyilik, her güzellik bununla birlikte gelir. Çalışarak yaratarak, mutluluk bunlardan sonra gelir.”
Okur Takip Önerileri
“İnsanlık gittikçe çok şey öğrenmek zorunda.“
“Dünyamız ne kadar çabuk değişiyor. İmece çok geride kaldı. Her ağacı, adıyla her çiçeği, her otu, her suyu, her denizi, her denizin çiçeklerini görmediğimiz her şeyi de bu dünyadan bilenler var. Dünya değiştikçe buna karşı koyanlar anadan doğumamış gibi olurlar.“
Mübadele günleri.
“Bugünler benim en büyük kederim, onulmaz acımdır. Beni zorla toprağımdan ediyorlar. Toprağım etim kanımdır benim, babam öldüğünde bile bu kadar üzülmemiştim. Ölüm zülümdür.“
“Siz kötü bir şey yapmadınız. Doğan güne, parlayan ışığa, her şeyin başı toprağa, parlayan denize saygı duydunuz. İnsana sevgiler götürdünüz. Sizin içinizdeki insanlık sizi böyle yaptı. Cümbür cemaat üzülme karşı koydurdu.”
“İnsanoğlu için toprağından edilmek kadar bir zulüm yoktur.“
Dedikodunun yayılma hızı ışık hızıyla yarışır.
“Millet gazete gibidir. Bir kişi bunu anlatır, birkaç günde on bin kişi olur, ondan sonra dilden dile bütün memleketi dolaşır. Burada ne kadar biliyorsak , Van’da da o kadar biliyorlar.“
“Yüreğinde korkuyla yaşayanlar yaşamış sayılmazlar.”
“İnsanlar ağaçlarla, çiçeklerle, kuşları, kayalar taşlarla konuşurlar. Ben ayla konuşan kızlar kadınlar gördüm. Sıkışmış insanlar her şeyle konuşurlar. Yeter ki insan çaresiz kalmasın. Yağan yağmurla düşen karla, esen yelle konuşur.”
Bu tanım Ezidi halkını anımsatıyor. 74 defa fermanları verilen halk.
“Onlar için dünya bir ayna gibidir. Bundan dolayı onlar birer ermiş gibi, sevgi dolu olmalarına karşı insanlar onlardan çekinirler korkarlar.”
“Büyük mekteplere gitmişsiniz. Çok şey biliyorsunuz. Her şeyi hiç kimse bilemez. Ne kadar okursanız okuyun, ne kadar dil bilirseniz bilin sizde her şeyi bilemezsiniz. Bir pirin de bildiğini bilemezsiniz. Peygamber Sultan Süleyman 72 milletin dilini, varını yoğunu bilirdi, gene de her şeyi bilemezdi.“