zeynep özdemir

zeynep özdemir
@starcrossed
sana ve kendime itiraf etmekte hâlâ fazlasıyla zorlandığım bazı şeyleri suskunlukla geçiştireceğim.
cümlelere ihtiyacımız olmadı çünkü tüm gece boyunca parmaklarıyla sevdi. uzun uzun, acelesi yokmuş gibi. önümüzde çok yıl varmış gibi. ölüm telaşı olmadan. çok sevdi ve ben de yeniden âşık oldum. her gün aynı adama, tekrar tekrar.
Reklam
her hikâye kötü son değildi, her hayatta ağlayan yoktu. hayatıma girdiğinden beri kilit vurmuştum kalbime. tüm sokaklarımın sonunda o çıkıyordu karşıma çünkü biliyordum ki benim her sokağım o olduğu gibi her zerrem de ona aitti. terk edilişe yer yoktu, sevilmeyişlere yer yoktu. sevgiden içtiğimiz alkol, sevgiden delirdiğimiz vakitler vardı elimizde. biz güzeldik, biz güzelleştirmiştik
Felaketimizi başka biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle değil, annelerle değil. Annelere anlatılan kederler taksim değil, zarbedilmiş olur. Çocuklarının felaketini iki kat şiddetle fazla hisseden anneler, bu ıstıraplarını çocuklarına fazlasıyla iade ederler; böylece keder anadan çocuğa ve çocuktan anaya her intikal edişinde büyüdükçe büyür.

Reader Follow Recommendations

See All
Beş dakika sonra hastahaneden çıkıyorum. Son not. Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak: Hasta.
Reklam
Izdırabın derinliklerine indikçe sevincimizi kaybetmek korkusu kalmadığı için, yeni bir sevinç başlıyor: Izdırabın ilacı ızdıraptır. İkisinin hâsıl-ı zarbı: Sevinç.
112 syf.
·
Not rated
·
Liked
bazı kederlerin riyaziyesi.
Edebiyat öğretmenimin naif bir kitap diye bahsetmesi üzerine okudum. 15 yaşındaki genç bir çocuğun bir hastahane koğuşunda çektiği ızdıraplar, baş ettiği hastalıklar üzerinden ilerliyor kitap. Yalnız hastalık değil, aşk ve boş ümitlerden çektiği ızdıraplar; asıl canını yakan. Başkahramanın iç dünyasına girerek yaşadıklarının ne fena olduğunu daha iyi anlıyorsunuz, hem ümidin hem de ümitsizliğin bir insan üzerindeki yansımasını görüyorsunuz.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102.1k okunma
112 syf.
·
Not rated
·
Liked
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa
8.2/10 · 102.1k reads
Adına yaşamak dediği, yıllar süren bir intiharın sonuna gelmişti demek. Daha fazla uzamasına dayanamamıştı. Biz aklı alındı sanıyorduk, o doğduğundan beri uyuduğu bir uykudan uyanıyormuş meğer. Gelemedim kendime, oturdum kaldım. Kendi elimle onu o balkon demirlerinden itmişim gibi bir kara çöreklendi içime. Haydar, Mavi Haydar; göğün mavisine karışmaya kalkışmıştı en sonunda, başarmıştı da. Yükselen salıncağı, bomboş dönmüştü.
Reklam
Denizde, suyun üstünde bırakırsın ya kendini. Düz yatmak için değil ama, yüzüstü, kollar bacaklar serbest. Denizanası gibi. Uzaydaymışsın gibi sanki. O hissi çok özlüyorum ben. Kendi ağırlığımdan kurtulma hissini.
83 syf.
·
Not rated
·
Liked
dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.
Sadece düşünsel bir oyun olarak basite indirgediğimiz satrancı çok farklı perspektiflerden ele alan bir kitap. Psikolojik kuramı üzerine yazılmış, altmış dört kareli bir tahta üzerinde on altışar taşla oynanan “basit” bir oyunun insanı nasıl sanrılara sürükleyebileceğini gösteriyor. Başladığınızda kendinizi okumaktan alıkoyamıyorsunuz, yaşanılan olayların başkahramanı sizmişsiniz gibi hisler besliyor, düşünüyorsunuz. Ve artık satranç, sizin için sadece siyah-beyaz kareler ve piyonlardan ibaret olmaktan çıkıyor; yeni anlamlar kazanıyor.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237.7k okunma
83 syf.
·
Not rated
·
Liked
Satranç
SatrançStefan Zweig
8.4/10 · 237.7k reads
bazı kayıplar bizi özgürleştirir
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.