Sadece anılarla yaşamak insanın doğasına aykırıydı ; nasıl bitkiler ve bütün canlılar renklerinin solmaması ve çanak yapraklarının kuruyup dökülmemesi için toprağın besleyici gücüne ve gökyüzünden süzülüp gelen canlı ışığa ihtiyaç duyuyorsa, aynı şekilde sözde gizli düşlerin bile belli ölçüde tensel gıdaya, duygulu ve canlı bir desteğe ihtiyacı vardır.
Kendini bu havalı ve kurumlu para dünyasının, uşakların, beslemelerin,yiyicilerin,insan kılığına girmiş möblelerin ağırlığı altında yine küçük,sinik ve yenilmiş hissetti; satın alınmış ve kiralanmış,kendi varlığı elinden alınmış biri gibiydi...