kalp kasında meydana gelen ani bir seğirmeyle onsuz kalmanın düşüncesinin bile onu acıyla, ölüm benzeri bir duyguyla paramparça ettiğini hissetmişti. Onu, Tanrım, onu bırakıp gitmek:Nasıl düşünebilmişti bunu, sanki hâlâ kendi kendine aitmiş gibi, sanki bütün duygularıyla kökünden buraya, onun varlığına kenetli değilmiş gibi nasıl böyle bir karar alabilmişti! Bedenini derinden sarsan, gözle görülür bir biçimde titreten şiddetli bir acı başlamıştı ansızın;alnından itibaren bütün vücudunu saran ve yüreğinin derinlerine kadar inen bir darbe, gece vakti şimşek çakması gibi her şeyi aydınlatan bir yırtılmaydı bu:Bütün sinirlerinin ve ruhunun her zerresinin sevdiği kadına karşı aşkla tutuştuğunu işte bu göz alıcı ışıkta fark etmemek imkansızdı.
insan kılığına girmiş möblelerin ağırlığı altında yine küçük, sinik ve yenilmiş hissetti;satın alınmış ve kiralanmış, kendi varlığı elinden alınmış biri gibiydi.