" Merhamet duygusu iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Onu kullanmasını bilmeyen vazgeçmelidir bu işten. Tıpkı morfin gibi başlangıçta hastaya iyi gelir, onu yatıştırır. Ama dozunu kaçırdınız mı, öldürücü bir zehir haline geliverir"
" Nasıl sinirler gittikçe daha fazla morfin isterse, ruh da gittikçe daha fazla merhamet ister. Sonunda da sizin kendisine verebileceginizden daha fazlasını ister"
Ama iftira etmek derecede ağır bir suçtur. Farz edelim ki bu gerçek ve ben gerçekten çaldım, senin öğrettiğin gibi, kaderimde yazılı olduğu için çaldım," (bu, Calvin'in kader öğretisine göz kamaştırıcı bir göndermedir), "O zaman neden hakaret ediyorsun? Tanrı bana bunu takdir ettiği için, çalmaktan başka çare bırakmadığı için merhamet duyman gerekmez miydi bana? Hırsızlık yaptım diye neden dünyayı velveleye veriyorsun? Gelecekte yine çalmamı önlemek için mi? Ama ben mecburen, ilahî bir takdir gereği çalıyorsam, o zaman yazılarında bu çaresizliğimden dolayı beni bağışlaman gerekirdi. Böyle bir durumda hırsızlıktan uzak durmam, boyuma bir sınır koymam kadar imkânsız bir şey olurdu."