Bugün hâlâ, neden burada olduğumuzu ve nereden geldiğimizi öğrenmek arzusundayız. İnsanlığın bilgiye olan derin tutkusu süregelen araştırıcılığımızın gerekçesi olmaya yeterli. Ve bir hedef olarak içerisinde yaşadığımız evrenin tam bir tasvirinden daha azına razı değiliz.
Stephen Hawking;
“İnsanlara, ruhları engelli olmadıkça fiziksel engellerin onları durduramayacağını göstermek istiyorum.”
Reklam
Mevcut tüm kanıtlar Tanrı'nın tam bir kumarbaz olduğunu gösteriyor. Öyle ki evren her durumda zarların atıldığı ya da rulet tekerleğinin döndürüldüğü devasa bir kumarhane gibidir.
Neden Büyük Sorular Sormalıyız?
Ben bir bilim insanıyım. Fiziğe, kozmolojiye, evrene ve insanlığın geleceğine derin bir ilgisi olan bir bilim insanı. Ebeveynlerim tarafından bitmek bilmeyen bir meraka sahip olacak ve tıpkı babam gibi, bilimin bizlere sorduğu pek çok soruyu araştırıp bunlara yanıt aramaya çalışacak şekilde yetiştirildim. Yaşamımı zihnimin içinde evreni dolaşarak geçirdim. Kuramsal fizik aracılığıyla büyük ve önemli soruların bazılarına yanıt bulmaya çalıştım. Bir noktada bildiğimiz şekliyle fiziğin sonunu göreceğimi sandım, fakat artık keşfetme merakının ben gittikten çok sonraları da devam edeceğini düşünüyorum. Söz konusu yanıtların bazılarına oldukça yaklaşmış durumdayız fakat henüz onlara ulaşmış değiliz. Problem, insanların çoğunun gerçek bilimin kendilerinin anlayamayacağı kadar zor ve karmaşık olduğuna inanıyor olması. Fakat ben durumun böyle olduğunu düşünmüyorum. Evrene hükmeden temel yasalar üzerine araştırma yapmak, pek çok kişinin sahip olmadığı zamanı bu işe bağlamayı gerektirir; dolayısıyla hepimiz kuramsal fizik yapmaya çalışsaydık dünya kısa bir süre sonra durma noktasına gelirdi. Gelgelelim pek çok insan kendilerine denklemler olmadan açık bir yolla sunulduğu takdirde temel fikirleri anlayabilir ve takdir edebilir.
Genel görelilikte cisimler, dört boyutlu uzayda her zaman düz çizgileri takip ederler, fakat yine de üç boyutlu uzayımızda bizlere eğik yolları izliyorlarmış gibi görünürler.(Bu, dağlık alanda bir uçağın uçmasını izlemek gibidir. Her ne kadar uçak üç boyutlu uzayda düz bir çizgiyi takip etse de, iki boyutlu zemindeki gölgesi eğik bir yolu izler.)
Önemli olan bedeninizdeki engeller değil, kafanızdaki tembelliklerdir...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.