Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölmek de acı ama belki daha büyüğü yok olmak.
Maddi yoksulluk yeterince kötüdür, ama bir de ruhsal yoksullukla birleşirse, öldürür.
Reklam
Maddi yoksulluk kötüdür, ama bir de ruhsal yoksullukla birleşirse, öldürür.
Sayfa 38 - DipnotKitabı okudu
Gerçek "Öteki"
Her kim ki beyaz adama "Patron" der, her kim ki kolluk gücünde yahut Güvenlik Birimi'nde hizmet verir o kişi ipso facto beyaz olmayandır. Siyahlar -gerçek siyah insanlar- ruhlarını kendi istekleriyle beyaz adama teslim edenler değil, isyan içinde başlarını dik tutmayı becerebilenlerdir.
Özgürlük Çığlığı
Steve Biko İnsanların düşüncelerini değiştirirsen hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
31 yaşında sorguda öldürülen Steve Bico'nun felsefesi
"Insanlar arasında, insan olmalarından gelen bir dayanışma vardır ve bundan ötürü herkes, dünyadaki her adaletsizliğe ve yapılan her yanlışa karşı sorumludur, bilhassa da kişinin tanıklığında işlenen yahut bilmiyor olamayacağı suçlara karşı. Bunları önlemek için elimden geleni yapmıyorsam, ben de suç ortağıyım demektir. Diğer insanların öldürülmesini önlemek için hayatımı tehlikeye atmamışsam, sessiz kalmışsam, kendimi hukuken, siyaseten ve ahlaken hiçbir şekilde anlaşılamayacak bir biçimde suçlu hissederim ... Tüm bunların ardından hâlâ yaşıyor oluşum bana, kefareti ödenemez bir suçluluk yükler. Insan ilişkilerinin kalbinde bir yerde, mutlak bir buyruk kendini dayatır: kriminal saldırı yahut fiziksel varlığı tehdit eden yaşam koşulları durumunda, yaşamı ya herkes için benimse ya da hiç benimseme."
Reklam
bugün sahip olduğumuz siyah insan tipi, insanlığını kaybetmiş haldedir. Zorlama bir kabuğa tıkıldığı için beyaz iktidar yapısına korkuyla bakıyor ve bunu, "kaçınılmaz konum" olarak görüp kabulleniyor. Aslında aşağılandıkça derinlerde bir yerde öfkesi büyüyor ama öfkesini yanlış tarafa yöneltiyor, varoşlardaki siyahlara ya da siyah halkın malına mülküne. Artık ne liderliğe güveniyor -1963'teki kitlesel tutuklamalar liderliğin beceriksizliğiyle ilgiliydi- ne de güvenecek birini bulabiliyor. Tuvalette onu kimse görmezken suratını asıp beyaz toplumu sessizce suçluyor, ama efendisinin sabırsız çağrısına koşup dışarı çıktığında koyun gibi itaat ederken birden canlanıveriyor. Eve doğru giden otobüs ya da trenlerde beyaz adamı suçlayan dobra şarkılara toplu bir şekilde katılıyor ama polisin ya da işvereninin yanında ilk işi hükümeti övmek oluyor. Beyaz toplumun konforunu arzuluyor ve kendini böyle bir lüksü temin edecek kadar "eğitimli" olmamakla suçluyor. Beyazların bilim alanındaki meşhur başarıları -ki bunları yarım yamalak anlıyor- direnişin beyhudeliğine kanaat getirmesine ve değişimin bir gün gerçekleşeceğine dair bütün umutları bir kenara bırakmasına hizmet ediyor. Neticede siyah adam, bir kabuk, bir insan silueti haline geldi; bozguna uğramış, kendi sefaletinde boğulan biri; bir köle, zulmün boyunduruğunu koyunsu bir ürkeklikle taşıyan bir öküz.
Bilenler, ırkçılığı, bir grubun diğerine boyun eğdirmek ya da bunu sürdürmek amacıyla ayrımcılık yapması olarak tanımlarlar. Bir diğer deyişle, hiç kimse, boyun eğdirecek gücü yoksa ırkçı olamaz. Siyahların tek yaptığı, kendilerini beyaz ırkçılığın nesneleri olarak buldukları bir duruma tepki göstermektir. Derimiz yüzünden böyle bir durumun
Özgürlük Çığlığı
Steve Biko Ve sen, siyah çocuk, akıllısın ya da aptal, sen bu dünyada doğmuşsundur. Ve akıllı ya da aptal ol, burada öleceksindir.
Özgürlük Çığlığı
Steve Biko Ben neysem, o olarak kalacağım. İsterseniz beni dövebilirsiniz, hapse atabilirsiniz, hatta öldürebilirsiniz bile. Ama ben, sizin olmamı istediğiniz kişi olmayacağım.
239 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.