Kitap düşüncelerimin çok ötesinde çıktı. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir matematiksel kurgu eşliğinde yazılmış olduğu için belirli bir yerden sonra anlatıcının yaşamındaki geçmişi, mevcut anı, geleceği, düşüncelerini, umutlarını ve umutsuzluklarını… hepsini bir yana bırakıp yalnızca dehşet içerisinde sonsuzluk terimini kavramaya çalışarak okumaya devam ettim. Tabii kurguya göre ortada bir sonsuzluk yok. Sonsuzluğun bile bir sonu var, fakat bu sonun ne kadar uzakta olduğu düşünülünce ikisinin bir farkı kalmıyor. Tüm kasvet de burada başlıyor işte.
Ortada bir ölüm olmadığı için bir süre sonra yaşam da anlamını tamamen yitiriyor. Kasvetli kelimesini kullanmak istiyorum ama en karanlık kelime bile böyle bir tekrarın ve monotonluğun verdiği anlamaızlaşmayı tanımlayabilecek güçte değildir sanırım.
Kurgu gerçekten kelimelerle anlatılamayacak bir dehşet veriyor. Hem felsefi yanı olup düşündüren hem de düşünmenin hiçbir anlam ifade etmediği bir bağlam mevcut yani. Edebi bir kaygı gütmeden yazılmış olduğu halde tüm umutsuzluğu iliklerinize kadar aktarabilen, kurgusal yönüyle çok başarılı bulduğum bir eser oldu.