Bu kitapta beni rahatsız eden çok şey oldu.Normalde depresif Japon edebiyatıyla alakalı kitapları okumaktan çok zevk alırım ama bu düşünceler beni o kadar bunalttı ve sinirlendirdi ki.
Erkek olan yazarımız bir kız öğrencinin ağzından yazıyor bu kitabı. Erkek olarak o dönemde kadınlara bakış açısı o kadar sığ ve garip ki keşke hiç okumasaydım dedim.
Şu sözü okuyunca bir an ne okuğumu sorguladım mesela:”Kendim de bir kadın olduğumdan kadınların içindeki pisliği çok iyi biliyor ve dişlerimi gıcırdatacak kadar nefret ediyorum.”
Bir gün içinde geçen bu kitapta kızın düşüncelerinden başka düşüncelere atlayıp duruyoruz habire.Sabahlara olan nefreti en göze çarpan özelliklerdendi sanırım.
“Sabahların utanması yoktur.Çeşit çeşit üzücü anı aklıma düşer,katlanılmaz bir hal alır.Hiç sevmem,hiç hem de! Sabahları en çirkin halimleyimdir.”
Bu kitaptaki anlamları belki sinirimden ve yaşımdan dolayı anlayamamışımdır ,tam emin değilim bu konuda ama 18 yaşımdaki düşüncelerim bunlar. İlerde bir ihtimal bir daha okuyabilirim,farklı bir ben ve farklı bir düşünce tarzıyla…
Öğrenci KızOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20228,5bin okunma
Arkadaşımın önerisiyle başladığım bu kitap beni Asya’nın içlerine doğru götürdü. Alice ve Henry karakterlerini çok sevdim ama bence Henry karakteri çok yüzeysel analtılmıştı.Onun da hayat hikayesini detaylı öğrenmeyi isterdim. O kadar soft bir karakter ki. Tam hayran kaldığım insan modelini yansıtıyor: azimli ,tutkulu,hedefleri olan harika