"Bırak şimdi çayı dede, Leyla nişanlanıyomuş." "Allah tamamına erdirsin." "Kafa mı buluyon sen benle? Sabaha kadar koyun koyuna yattık, o ayağın ağzıma girdi, sesimi çıkarmadım ya. Yaşlı kokusu sindi tüm vücuduma. Efil efil yaşlı kokuyorum ben şu an, protez diş kokuyorum. Bunun için miydi yani hepsi? Hani yardım edicektin bana."
Sayfa 41
Reklam
Cellatların Makamı yok, Hükmü vardır.
Hatta cellatların Maznun, Maznunların da cellat olabildiğini Görüyoruz. "İnfaz" saati çaldığında kimi direnerek, kimi kabullenerek göçer "öbür hayat"a... Cellatlara göre ölümü hak etmişlerdir. Oysa yaşadıkları ve yaptıkları, o cellatlardan daha değerli bir "hayat'ın ifadesi olabilir. Ama "alın yazısı"nda düzeltme ve ekleme yoktur. Ne ya zıyorsa odur. Çok zaman sonra bu infazlar nesilden nesile aktarıldığında ve bu yazılar okunduğunda "tashih-i karar' ancak vic dani olarak verilecektir. İşte bu an geldiğinde hükmün hakiki ifadesi şu olacaktır: "CELLATLARI DA ASARLAR" Tarihin sayfalarında bazen cellatların da kurbanların da yer etmediğini görüyoruz. Hatta cellatların maznun, maznunların da cellat olabildiğini görüyoruz.
Cellatlarıda Asarlar - Ergun Hiçyılmaz | SAYFA 7Kitabı okudu
hani çöp kutusu dolar daha fazla yer açılsın diye üzerine bastırırsın ya kafamın içi aynı öyle şu an
6- Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler. (2-Bakara) (1. Cüz-1. Hizb) Mealli Kur'an - 2
Gerçekten de anı kırıntıları işte, çok sıradan şeyler. Fakat benim için, her biri kendi başına anlam taşıyan, yaşamımı etkileyen anılar. Her biri aklıma geldikçe bazen farkına varmadan gülümsediğim, bazen de sıkıntılı yüz ifadeleri takındığım olabilir. Ama ne olursa olsun ben, işte böyle sıradan olaylar neticesinde şu an buradayım.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.