Eşine duyduğu aşkla ve güvenle, İran’a giden genç bir Türk kadınının, eşinin ailesiyle yaşadığı problemlere ve şeriatın baskıcı yönetimine dayanamayıp Türkiye’ye geri dönmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
Kitabı okurken pek çok kez Atatürk’ün Türk kadınlarına verdiği hakları ve özgürlüğü düşünüp “İyi ki!” dedim.
İran’da öyle şeyler yaşanmış ve hâlâ yaşanıyor ki bazı satırlara inanamadım. Sahip olduklarımızın kıymetini bilmek, laikliğin önemi anlamak açısından çok önemli bir kitap.
Tutuklu kızlar ailelerinden sadece doğum kontrol hapı istiyor; bakireler cennete gideceğinden, idam edilmeden evvel tecavüz ediliyordu. (iran devrim sonrası 3.yılı)
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında