Ayvansaray, Fener, Balat üçlemesi. Cidden bu üçlünün yapıları şehrin diğer yerlerindeki yapılar gibi değildi. Balat ise bu üçlünün en fiyakalı külhanbeyiydi. Cumbalı evlerin diyarı, meşhur Agora Meyhanesi’nin semti. Tabii şu anda yerinde eski Agora değil modernize edilmiş, sahipleri değişmiş başka bir versiyonu duruyor. Akşam karanlığı çökmüştü, sokaklarda oynayan çocuklar, mahalle turuna çıkan yaşlı teyzeler, yavaş yavaş dolmaya başlayan küçük kafe ve kıraathaneleri ile müzmin Balat’ta akşam başlıyordu. Hreşdagabet Ermeni Kilisesi’nin yanından kıvrılarak Balat’ın içlerine doğru yürümeye başladım. Her attığım adımda çocukluğuma yürüyordum sanki. Eşsiz Balat’ta bir akşam yürüyüşü. Seviyordum bu semti, İstanbul bir kadınsa eğer, Balat o eşsiz güzellikteki kadının makyajıdır. Her semtten daha renkli ve daha eşsiz, şehrin en müstesna yeriydi ruhumun derinliklerinde. Ve tabii Aysel! Ah ulan...
Suyla çalışıyorsan onu tanıman ve saygı duyman gerekir. Ona boyun eğdirmek için emek harcıyorsan günün birinde başkaldırabileceğini ve bütün emeklerini boşa çıkarabileceğini bilmen gerekir.
Sayfa 22 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hayatın içinde bir sürü boşluk vardır. Onda birimiz canlı doku, onda dokuzumuz su; hayatın onda biri Burası ve Şimdi, onda dokuzu Tarih dersidir. Zira çoğunlukla Burası ve Şimdi ne buradadır ne de şimdi.
Sayfa 64 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Sadece hayvanlar tümüyle Burada ve Şimdi yaşarlar. Belleği de tarihi de tanımayan tek şey doğadır. Ama insan- izninizle size bir tanım vereyim- hikaye anlatan hayvandır. Nereye gitse arkasında kaotik bir dümen suyu, bir boşluk değil, hikayelerin şamandıralarını ve işaretlerini bırakır. Hikaye anlatmaya, uydurmaya devam etmesi gerekir. Hikaye varsa sorun yoktur. Son dakikalarında bile, ölümcül bir düşüşün o bir saniyesinde bile- ya da tam boğulmak üzereyken- bütün hayat hikayenizin bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçtiği söylenir.
Sayfa 65 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Tarih, tescilli bir yarı/bilim olarak sadece gerçekleri bilmek ister. Tarih, geleceğe uzanan yolunu inşa etmeye devam etmek istiyorsa bunu sağlam zemin üzerinde yapmalıdır. Her ne pahasına olursa olsun gizemler yaratmaktan ve tahmin yürütmekten, sırlardan ve boş dedikodudan kaçınalım.
Sayfa 86 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy’dan yeni yıl mesajı. <> <> <> <> <> <> <> <> <> Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum? Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum. Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yılbaşına! Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına! Çevirdim başımı, nereye ettimse bir
Reklam
Mehmet Akif Ersoy
Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum? Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum. Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yıl başına! Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına! Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar. Gördümki, noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar. Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete. Heyhat! Duyuramadım, ne
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.