"Yazarken nasıl oluyor bilmiyorum, hiçbir sıkıntı duymadan su gibi akıyor sözcükler."
"Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış."
acıya gülmek
Şu anda bu adam tepeden tırnağa acıya kesmiş. Kim bilir ne acılardan geriye kalmış. Ancak sürekli acı çekmiş insanların, acıya dayanmışların yüzleri böyle olur. Bir tepeden tırnağa acıya keser, bir ağız dolusu gülerler, ömürlerinde yanlarından acı geçmemiş gibi.
Sayfa 121Kitabı okudu
öldürme makinası
Sen de benim gibi adana çıkacak ilk kediyi öldürmek için mi kaçtın da burada kaldın, öldürsen ne olacak, öldürmesen ne olacak, bu öldürme makinası insanoğlu, şu yeryüzünde önüne ne gelirse, kim çıkarsa öldürüyor, havada uçan kuşu, denizde yüzen balığı, öldürecek hiçbir şey bulamazsa kendini öldürüyor. Gel seninle buradan gidelim. Nereye gitsek bizi öldürecekler. Bana ahmak mı diyorsun, gene en sağlam yer burası mı?
Sayfa 116Kitabı okudu
ÇANKIRI HAPİSANESİNDEN MEKTUPLAR
2
Bir akşamüstü
oturup
hapisane kapısında
rubailer okuduk Gazalî'den :
«Gece :
büyük lâciverdî bahçe.
Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde;
nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlayamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış.
Sayfa 215 - Doğan KitapKitabı okudu
Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; su önüme mi geçiyor, arkanda mı kalıyor anlayamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış.