İstanbul’un bir başından bir başına deniz kıyılarını bir takım insanlar satın almışlar. Denizin satın alınması akıl alır iş değildir. Denizi satın alanlar, dua edelim ki havayı da satın almamışlar. Denizle hava arasında büyük bir fark yok; onu da satın alıp bizi havasızlıktan boğmadıklarına şükür. Kavaklar’dan Çekmece’ye, şile’den Pendik’e kadar şu güzel İstanbul kıyılarında bedava girilecek bir karışlık boş deniz kalmadığına bakarım da, denizin nasıl satın alındığına şaşarım.
BİR ŞEY
I.
Bir şey var ki hava gibi ekmek gibi su gibi
Lâzım insana lâzım onsuz yaşanılmıyor
Ana baba gibi dost gibi yavuklu gibi
Kalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor
Bir şey ki gözümüzde memleket kadar aziz
Un ülkesinde yüreği temiz dini bütün bir adam yaşarmış malının mülkünün deve koyun ve eşiğinin hesabı yokmuş çocukları mutluluk içinde yaşar, o da onları çok sever günah işlemişseler iyilikleri için Tanrıya dua edermiş bir gün şeytan Tanrı oğulları arasına karışmış, Rabbin huzuruna çıkıp yeryüzünü ve yer altında dolaştığını söylemiş. Tanrı "