Hepsine inandılar ve mantıklı buldular da ne bir yunusun bir insanı koruyacağına, ne de bir insanın ölümden kurtulmak için yunusa dönüşebileceğine inandılar. Kendilerinden boşanmak isteyen karılarını günde beşer beşer bıçaklayıp doğrayan kocalarla, ölmemek için devlete yalvardığı halde korunmayan, göz göre göre ölen kadınların olabilirliğine inandılar. Erkeklere, kendilerini dünyanın hakimi zannetmelerine yol açan resmi eğitime ve kültüre, onların işsiz ve yoksul kalınca kendilerini iktidarsız hissederek, biraz da mecburen karı ve kızlarına işkence ettiklerine, daha ilginci, bunun tabiat kanunu olduğuna bile ikna oldular ama bir yunusun insana iyilik yapacağına hayatta inanmadılar.
Sayfa 307
- Vazgeçemediniz gitti şu tabanca oyunlarından... Muhalefette düşürmediniz elinizden. İktidarda hiç bırakmadınız. Anlatamadım merhuma... Tabancayla devlet idare edilemeyeceğini...
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
1937 den, yeni Devlet Orman İşletmesi kurulmadan önce müteahhitler ormanları insaf etmeden traş etmişler.Yangınlardan önce güney ormanını müteahhitler bitirmişler. Ve Suriye ye satmışlar. Mısıra satmışlar. Bütün Araplar yıllarca güney ormanlarını haraç mezat kullanmışlar. Bir rivayete göre Süveyş kanalının kereste ihtiyacı güney ormanlarımızdan temin edilmiş. Ve efendim bu sebepten güneyde orman kalmamış. El elde baş başta!... Devlet işletmeleri 1945 yılında teşkilatını tamamlamış… O zamana kadar da dalavereler dönmüş ve ormanlarımız su gibi Suriye ye akmış. 1945 ten sonradır ki doğru dürüst, ilmi bir şekilde kesim yapılmaya başlanmış… Bu gezimde ne kadar ormancıyla karşılaştımsa, hepsi müştereken şunu söylüyor: ‘’Türkiye’de ne kadar orman kanunu çıkmışsa, her kanundan sonra bir orman tıraşlaması olmuştur. Ormanları orman kanunları bitirmiştir.’’ Yanan Ormanlarda Elli Gün
Sayfa 157Kitabı okudu
Sokağa dökülüyorsam dikkat! bu da doğrudur oldukça Bir kanunu vardır belki, ya su içmişimdir ya da yıkamışımdır yüzümü Olmayacak şey mi niye bakmayayım denizlere En akilli tarafımdır balıkla deniz tutmak.
Sayfa 17 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
''Şu anda param yok'' demek ile ''ben fakirim'' demek arasında büyük fark vardır. İlk tutum davranışı yargılar, düzeltilebilir nedenlere götürür; ikincisi ise başarısızlığı kimlikleştirir. Bir şey kimlik halini alınca, tutarlılık kanunu gereği, beyin onu doğrulayan verileri toplar, yanlışlayan örnekleri ise gözardı eder. Böylece başarısızlık sürekli hale gelir. Başarılıların gittikçe başarılı, başarısızların ise gittikçe başarısız olmasının en önemli nedeni budur.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.