Azala azala yaşadığımız şu dünyada bir şeyler güzel kalsın.
Konuya ve kişilere hâkim olan biri için dizi öyle bir seyir keyfi sunuyor ki izlerken su gibi akıyor zaman. Ayrıntıları fark etmek, neler olacağını tahmin etmek, birkaç olay hakkında ilişki kurmak aşırı keyifli başka şeyler izlesem herhalde bu kadar haz almazdım. Bir de üyeler aşırı iyi seçilmiş gereğinden fazla benziyorlar gerçeklerine.
Reklam
Sevgili ben, Yine bir doğum günü... Zaman nasıl da hızlı geçiyor, değil mi? Ama her geçen yıl, sanki umutlar ve hayaller de biraz daha soluyor. Geçen yıla baktığımda, pek de bir şey başaramadığımı görüyorum. Hedeflerime ulaşamadım, hatalarımı tekrarladım ve hayal kırıklıklarına uğradım. Belki de bu yüzden, bu yıl doğum günümü kutlamak için pek de bir hevesim yok. Yine de, kendime karşı dürüst olmam gerekirse, her şeyin de kötü olmadığını itiraf etmeliyim. Bazı güzel anılar biriktirdim, sevdiklerimle zaman geçirdim ve belki de bir iki ders aldım. Geleceğe dair ne getireceğini bilmiyorum. Belki de her şey daha kötüye gidecek, belki de bir mucize olacak ve hayatım bambaşka bir yöne girecek. Kim bilir? Şu an için tek bildiğim, kendimi yalnız ve biraz da kaybolmuş hissettiğim. Belki de bu yüzden, bu mektubu biraz karamsar bir şekilde yazıyorum. Ama umudumu da tamamen kaybetmedim. Biliyorum ki, içimde hala bir iyilik ve güzellik var. Belki de bir gün bu duyguları uyandıracak bir şeyler bulurum ve hayatımı daha anlamlı hale getiririm. Yeni yaşın bana ne getireceğini bilmiyorum. Ama umarım en azından biraz olsun huzur ve mutluluk getirir. Sevgilerimle, Kendinden...
En güzel nasip; herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada, seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır.
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları - Şükrü Erbaş
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Bir tren yolculuğu!
Trenle bir yere gideceksiniz, istasyonda bankta oturuyorsunuz, biraz sonra tren gelecek. Birisi geldi; "Oturduğun bankı sana satayım mı?" diyor. "Şu büfe çok iyi kâr ediyor, sana satayım" diyor, istasyondan bir şeyler vermeye çalışıyor: Sana şuranın müdürlüğünü vereyim... Komik gelmez mi? Az sonra trene binip gideceksin, onların senin için ne önemi var? Dünyada işte böyle! Gurbette beklersin, tren gelsin de bineyim diye. Biletini almışsın, yerin belli, eşyaların valizinde paketli, bekliyorsun. Bir de aniden trene binenler vardır, yeri ve elinde bileti yok, bir anda bakar ki trende, hafizanalllah. Kondüktör ona nasıl da canavar gibi gözükür. Herkes o trene binecek, kaçış yok! Bence hemen biletinizi, valizlerinizi hazırlayın. Ne mi koyacaksınız? Bulmak istediklerinizi!
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.