Yolculuğumuz Avrupalıyı hiç iplemediğimiz bir dönemle başlıyor. "Avrupalıdan bir nane olmaz" diye diye 200 yıl geçirmişiz. Savaşlarda yenildikçe, sanayi tipi ürünler İstanbul'a geldikçe, "Yahu bu Avrupa'da bir şeyler oluyor," demeye başlamışız. "Bir gidinde baķıverin Avrupa'ya bizim bilmediğimiz ne var?" dediğimizde atı alan Üsküdar'ı geçmiş.