Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi’l Azîm
سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ سُبْحَانَ اللَّهِ العَظِيمِ ‘Sübhanallahi ve Bihamdihi Sübhanallahi’l Azim’ Hadis-i Şerifler’e göre günde en az 100 kere okunur. Kabîsa b. Muharik Radiyallahü Anh anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber Sallallâhu Aleyhi Vesellem’e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım
Her kim subhânellâhi’l-azîm ve bi-hamdihî (yüce olan Allah’ı tenzih ve O’na hamd ederim) zikrini okursa onun için cennette bir hurma ağacı dikilir. Tirmizî, nr. 3462
Sayfa 372
Reklam
3- "Dilde hafif, terazide ağır olan ve Rahmân'ın (Rahmân olan Allah'ın) sevdiği iki kelime vardır. Bunlar sübhânallahi ve bi hamdihi, sübhânellahil azîm, sözleridir." Bu kelimelerin manası şudur: "Allah'ı tesbih ve tenzih ederim ve kendisine hamd ederim, Büyük olan Allah'ı tesbih ve tenzih ederim."
Sayfa 17 - Yeni Şafak Kültür Hizmeti, Bir İmam Gazâlî Klasiği (1058-1111), (Mükâşefetu'l Kulûb) Tehzip ve Tekmil : Abdulhalık Duran, " Her elde ve her evde bulunması gereken bir eser "Kitabı okuyor
Allah Resûlü ﷺ şöyle buyurmuştur: 1- "Allah teâlâ'nın en çok sevdiği zikir, sübhânellâhi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illellahu vellahu ekber, sözüdür." 2- "Kur'ân'dan sonra en üstün zikir, "sübhânellâhi vel hamdu lillâhi ve lâ ilâhe illellahu vellahu ekber, sözüdür." 3- "Dilde hafif, terazide ağır olan ve Rahmân'ın (Rahmân olan Allah'ın) sevdiği iki kelime vardır. Bunlar, sübhânellahi ve bi hamdihi, sübhânellahil azîm, sözleridir. 4- "Zikrin en üstünü, lâ ilâhe illallah, sözüdür." 5- "Kim on kere, lâ ilâhe illellâhu vahdehu lâ şerike leh. Lehül mülkü ve lehül hamdu ve huve alâ külli şey'in kadîr, sözünü söylerse, dört peygamber evlâdını köle olarak bulup satın almak ve onları azat edip hürriyetine kavuşturmak gibi sevap kazanır." 6- "Kim bana bir kere salavat okursa (benim için rahmet ve derece isterse), Allah teâlâ ona on rahmet eder ve on derece verir."
Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi
Kabîsa b. Muharik anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber (a.s.m)'e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, bu sebeple Allah’ın beni faydalandıracağı bir şeyi bana öğretmen için sana geldim” dedim. (Şöyle buyurdu): “Ey Kabîsa! (şu dediklerimi yaparsan), yanından geçtiğin her bir taş, ağaç ve toprak parçası mutlaka senin için Allah’tan bağışlamanı dilerler. Ey Kabîsa! Sabah namazını kıldıktan sonra, üç defa ‘Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi’ duasını okuduğun zaman, körlükten, cüzamdan ve felçten muaf olacaksın. Ey Kabîsa! De ki: ‘Allah’ım! Ben senin nezdinde bulunan(lütfun)dan isterim. Üzerime ikramlarından akıt, rahmetinden üstüme yay ve üzerime bereketlerinden indir.”(Mecmaatu’l-Ahzab, 1/132).
Hadis-i Şerif
Kabîsa b. Muharik anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber (a.s.m)'e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, bu sebeple Allah’ın beni faydalandıracağı bir şeyi bana öğretmen için sana geldim” dedim. (Şöyle buyurdu): “Ey Kabîsa! (şu dediklerimi yaparsan), yanından geçtiğin her bir taş, ağaç ve toprak parçası mutlaka senin için Allah’tan bağışlamanı dilerler. Ey Kabîsa! Sabah namazını kıldıktan sonra, üç defa ‘Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi’ duasını okuduğun zaman, körlükten, cüzamdan ve felçten muaf olacaksın. Ey Kabîsa! De ki: ‘Allah’ım! Ben senin nezdinde bulunan(lütfun)dan isterim. Üzerime ikramlarından akıt, rahmetinden üstüme yay ve üzerime bereketlerinden indir.”(Mecmaatu’l-Ahzab, 1/132).
Reklam
Kabîsa b. Muharik anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber (a.s.m)'e gittim. “Ey Kabîsa! Seni buraya getiren sebep nedir?” diye sordu. Ben de: “Yaşım ilerledi, kemiklerim inceldi, bu sebeple Allah’ın beni faydalandıracağı bir şeyi bana öğretmen için sana geldim” dedim. (Şöyle buyurdu): “Ey Kabîsa! (şu dediklerimi yaparsan), yanından geçtiğin her bir taş, ağaç ve toprak parçası mutlaka senin için Allah’tan bağışlamanı dilerler. Ey Kabîsa! Sabah namazını kıldıktan sonra, üç defa ‘Subhanellahi’l-azîm ve bi hamdihi’ duasını okuduğun zaman, körlükten, cüzamdan ve felçten muaf olacaksın. Ey Kabîsa! De ki: ‘Allah’ım! Ben senin nezdinde bulunan(lütfun)dan isterim. Üzerime ikramlarından akıt, rahmetinden üstüme yay ve üzerime bereketlerinden indir.” (Mecmaatu’l-Ahzab, 1/132).
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.