Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kırk yıldan fazladır açılmayan kapı sen geldin diye açıldı. Acaba dışarıdan mı kilitliydi de açamadım yoksa hiç mi açma teşebbüsünde bulunmadım, hatırlamıyorum. Hatırladığım bir şey varsa o da buradan çıkışımın mümkün olmayacağıydı. Görüyorsun tek göz oda sadece ama verdiği azap koskocaman. Kapkaranlık oda, duvarlar azabıma eşlik edecek koyulukta, pencereden içeri giren ışık ise utanıyor burada bulunmaktan. Zaten hep kapalı yırtık çarşaflardan perdelerim. Daha net gör diye açtım, buranın sefaletini, acımasızlığını, seni nasıl kendinden soyutladığını. Şu köşede duran kokuşmuş yatak, bir gün bile işlevini yerine getiremedi. Ben engel oldum, sen engel oldun, suç bende, bütün suç sende. Bu yatağa uzanıp dalıyorum hayallere; öldürüyorum kendimi, öldürülüyorum kafamda kurduğum o sahte dünya tarafından. Sen beni gerçek hayattan, canlı hayattan mahrum etmeseydin belki gerek kalmazdı o sahte kurgulara, kendimi hep kahraman yaptığım, güya bana ihtiyaç duydukları, herkese öğütler verdiğim (kendimin hiç ihtiyacı yokmuş gibi) o hayal dünyasına, gerek kalmazdı.
"'Ama bir yüksek yosmanın aşkını gerçekten kazanmak başka türlü zor bir yengidir. Onlarda, beden ruhu yıpratmış, duyular yüreği yakıp kavurmuş, aşırı haz duyguları kabuklandırmıştır. Kendilerine söylenen sözcükleri çoktandır bilir, başvurulan yolları tanırlar, uyandırdıkları aşkı bile satmışlardır. Tutkun olduklarından değil, meslek
Reklam
"... yaşayanlar için suç ve yoksulluk, bizim için olduğu kadar cazip değildi. Kitabi olmaktan utanmıyorlardı bizim gibi; bir kasabın oğlu olarak doğmanın bir lütuf, okuma bilmemenin bir erdem olduğuna inanmıyorlardı; bizim “hayat” ve “hakikat” dediğimiz şeyin bir biçimde cehaletle ve gaddarlıkla ilişkili olduğunu düşünmüyorlardı; bu iki kelimeye denk düşecek bir şey de bilmiyorlardı."
Biz eski tuvallerin ve eski heykellerin iradesiz tapınmalarına karşı isyan ediyoruz, pis ve kurtlanmış ve zamanla mahvolmuş olan her şeye karşı duruyoruz. Genç, yeni ve hayat dolu olan her şeye karşı alışılagelmiş olan küçümsemeyi adaletsiz ve hatta suç unsuru olarak addediyoruz.
"İnsanları uyandırmanın ağır bir suç olduğunu ve onların uyanmamak için direnmelerine ses çıkarmanın çok daha iyi olacağını bilmemize karşın, onları dürtmeli, uykularından uyandırmalıyız. Çünkü, uyandıklarında zaten onlara önerecek bir şeyimiz yoktur..."
Eğitim, bilgi, öğrenim üzerinde aşırı bir ısrardan çok, cehalete ve eğitimsizliğe sorumsuzca, hatta suç denecek düzeyde bir müsamaha gösterilmektedir. Oysa bugün herkes bilmektedir ki modern bir toplumun refahı, ilerleme, demokrasi, özgürlük, eşitlik içinde yaşama, diğer toplumlardan saygı görme, hatta günümüzdekiler kadar zorlu bir dünyada hayatta kalma kabiliyetini belirleyen, kadınlarla erkeklerin, gençlerle yaşlıların eğitim düzeyidir.
Sayfa 61
Reklam
Hayatı küçümsemeyin! Önünüzde daha upuzun bir hayat var
İnsan yalnızca korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor
Kimsenin, hiç kimsenin ne yardımına, ne ilgisine ihtiyacım var. Ben... Yapayalnızım
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.