Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Makbul vatandaş (!)
Büyük kötülükleri 'sıradan' insan işler. Kendi iradesini devre dışı bırakır. Zira özgürlük filan istemez. Çünkü özgürlük, sorumluluk demek. Sürüye tâbi olur. Üstlere itaat eder. Emirleri uygular. Ahlakı, haricî ve hazır bir ürün sayar. Güçlüyü haklı zanneder. Ona göre ria- yet = erdem'dir. Vicdanı istop etmiştir. Reddetmeyi ayıp, itirazı günah, isyanı suç beller. Zamanla, itirazı ve reddi de isyan addeder. 'Sus' derler susar, 'Otur' derler oturur, 'Çalış' derler çalışır, 'Öldür' derler öldürür. Onun nazarında iktidar; meşru, makul, makbul, muteber, mükemmel, mübarek, mukaddes, muhteşem... şeylerin kaynağı veyahut temsilcisidir. Düşünmeyi, sorgulamayı, eleştiriyi ihanet bilir. Kafiyeyi, bir sözün doğruluğunun delili sanır. Düşmansız bir hayat tasavvur edemez. Hasımlarca dışarıdan ve hainlerce içeriden kuşatılmıştır. Daimi bir tehlike karşısında, açık ve örtülü tehditler altında, bariz ve gizli tuzaklar arasında, muazzam bir 'dava'!! yükünü taşır. Kendi tarafını kesinlikle haklı, iyi ve üstün, karşısındakileri ise bâtıl, müfsit ve habis kabul eder. Şiddeti meşru görür. Gönül rahatlığıyla, tereddütsüz hatta kıvançla suç işler. Duygusaldır. Hamasete müpteladır. Sembollere, sloganlara, ritüellere bayılır. Sorgusuz sualsiz adanmayı, fedayı, sadakati yüceltir. "
Sayfa 76 - AlfaKitabı okuyor
Suç düzensizliğin kaçınılmaz sonucudur. Eğer bir pencere kırıksa ve onarılmadan bırakılırsa, oradan geçen insanlar hiç kimsenin umursamadığını ve oranın bir sorumlusunun olmadığını düşünürler. Kısa bir süre içinde daha fazla pencere kırılır ve anarşi algısı binadan o binanın baktığı caddeye doğru yayılır ve "olur böyle şeyler, normaldir" mesajını verir. Kamusal düzensizlik ve dilencilik gibi görece küçük sorunların tümü bu kırık pencereler gibidir, yani daha ciddi sorunların davetçisidir.
Sayfa 119
Reklam
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutlu olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!..
Gariplikle gizemi birbirine karıştırmak yanlış olur. En yaygın suç, çoğunlukla en gizemli olandır çünkü akıl yürütmeler yeni veya özel hiçbir özellik sunmazlar.
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!..
Hem suçlu hem güçlü..
Aranızda adalete karşı suç işleyenler varken, sizin gibiler nasıl olur da başkalarını adaletle yargılayabilirler?
Reklam
Ellerinde bilim var ama maddeden başka şey tanımayan bilim. İnsan varlığının en soylu yanı maneviyat inkar ediliyor, zaferle hatta nefretle reddediliyor. İnsanlar hele şu son zamanlarda bir özgürlük teranesi tutturdular. Neymiş bu peşinde koştukları özgürlük? Yalnızca esirlik ve kendine kıymadan ibaret. Çünkü insanlar "ihtiyaçlarını tatmin
İnsan bazen öyle bir sınıra gelir ki, onu aşamaz mutsuz olur; aşar, bu kez belki daha mutsuz olur!..
Ama işte barut gibidir! Patlamasıyla sönmesi bir olur! Söndüğü zaman da ortada altın bir yürekten başka bir şey bulamazsınız!
Sayfa 122 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Oy bizim avratlar!.. Kurban çekmedikleri yoktur o fıkaraların. Yolda oynayanda kapar gelin ederler dokuz yaşında kızı. Ak ne kara ne bilmezken, kofiyi giydirirler başına. Avrat olur, ana olur, dahası, erinin yedi sülalesine kul olur. Ekmekten çok dayak yer. Kocası döver, kaynanası döver, görümü döver, kaynı döver. Koca evinde gelini dövmek helal. Tüm kabahatler gelinin. Aş pişmeyende, iş bitmeyende, suç kimin olursa dayağı gelin yer.Çok döllemek, az döllemek kabahat. Urçan çıkmak büsbütün kabahat. Dölünü sevmek, okşamak kabahat. Ağzını açıp şu da demek kabahat. Kabahat olmayan yok geline.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.