Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İttihatçıların Abdülhamid'e İftirası
"... [31 Mart Olayı'nda] suçum olup olmadığını meydana koymalıdır." Sadrazam Tevfik Paşa, padişahın teklifini, 31 Mart Olayı yüzünden padişahı suçlayan Said Paşa'ya bildirdi. Said Paşa'nın cevabı ibret vericidir: "Ya padişah temize çıkarsa bizim durumumuz ne olur!" Padişah, suçlandığı bir konuda kendisini ortaya koyup tahkikat istemekte, ama o günlerde padişahtan daha güçlü olan suçlayıcılar bu teklifi reddetmektedirler. İftira olduğu işte bu kadar açıktır...
Sayfa 500 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Oysa sonra anladık ki, toplumsal yararlardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklıevellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamenterizmden, barolardan, bilmem daha nelerden vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendini soymaktan mutludur.
Reklam
- Oysa sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvelliremiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendi soymaktan mutludur...
Toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız.
Sayfa 65 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Oysa sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıkabasa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendi soymaktan mutludur...
Padişah, suçlandığı bir konuda kendisini ortaya koyup tahkikat istemekte ama o günlerde padişahtan daha güçlü olan suçlayıcılar bu teklifi reddetmektedirler. İftira olduğu işte bu kadar açıktır.
Reklam
Suçlayıcılar
-huzursuzluğa duygusal yoğunluk ya da kavgayla tepki verirler. -çabucak tepeleri atar. -değişmek istemeyen bir insanı değiştirmeye çalışmaya çok fazla enerji harcarlar. -gerilimi azaltmakla birlikte, eski modelin sürmesine yol açan tekrarlayıcı kavga döngülerine girerler. -birisinin duygu ve eylemlerinden başka birisini sorumlu tutarlar. -değişim yaratmada tek engelin diğerleri olduğunu düşünürler.
Sayfa 165Kitabı okudu
“- Oysa sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendi soymaktan mutludur...”
Sayfa 65 - İş Bankası Kültür Yayınları
...gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar...
Tanıdık...
Oysa sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az oldugu icin karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştırdığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendini soymaktan mutludur...
Reklam
Oysa sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar; devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendi soymaktan mutludur...
Padişah, suçlandığı bir konuda kendisini ortaya koyup tahkikat istemekte ama o günlerde padişahtan daha güçlü olan suçlayıcılar bu teklifi reddetmektedirler. İftira olduğu işte bu kadar açıktır.
Oysa sonra anladık ki,toplumsal yaralardan bahsetmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor,bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor;gördük ki,toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız,bir çeşit sanattan,bilinçsiz bir yaratıcılıktan,parlamentarizmden,barolardan,bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken,anonim şirketler sırf dürüst insanımız az diye karınlarını,ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar;devletin yerleştirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır,çünkü köylümüz,sırf meyhanede içebilmek uğruna soyulmaktan mutludur...
Sayfa 65 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 29. Basım (2022)
...sonra anladık ki, toplumsal yaralardan söz etmek boşuna zaman kaybetmekten başka bir işe yaramıyor, bizi yalnızca bayağılığa ve ukalalığa götürüyor; gördük ki, toplumun önderleri ve suçlayıcılar denilen aklı evvellerimiz bir işe yaramamaktadır ve bizler boş yere çabalayıp durmaktayız, bir çeşit sanattan, bilinçsiz bir yaratıcılıktan, parlamentarizmden, barolardan, bilmem daha nelerden dem vuruyoruz ama karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tika basa doldurmaktadırlar; devletin yerleşyirmeye çalıştığı özgürlükse hiç işimize yaramamaktadır, çünkü köylümüz, sırf meyhanede içebilmek uğruna kendi kendi soymaktan mutludur...
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.