Bu da öyle bir not olsun kendime.
Zaman mı kötü yoksa her şey alenen yaşandığı için mi bize öyle geliyor bilemiyorum. İnsan evet beşer kabulum şaşar da ama bu kadar korkusuzluk ve pervasızlık bu cesaret nereden?
Kırmak istemedikçe köşeye sıkışıyor insan. Sonra tepki sert veriliyor ve sanki suçlu sizmişsiniz gibi davranılıyor. Sosyal medyada kolay engelleyip kurtuluyorsunuz ama gerçek yaşamda o kadar kolay olmuyor. Kibarlığınız ve iyiliğiniz her zaman yanlış anlaşılıyor. Kabuğunuza çekilmenize bile izin verilmiyor. Bazen hayat cidden zor oluyor. Keske ctrl+ z ler olsa stample yok etsem croplayıp atsam diyorum ama aklıma hep history geliyor😒 bir gün delete ile sonlandırırsam backuplarını da bırakmam geride...
Yaz gecesi şu göklerde ay nasıl parlar
Uzakları aydınlatır titrek ışıklar
Yıldızları görsen şimdi suyun içinde
Sessiz sessiz konuşurlar sanki derinde..
Anlaşılmaz fısıltılar sabaha kadar
Sakin sakin bunu dinler lacivert sular
Gün doğarken hepsi susar..
Hafif hafif rüzgar eser saçımı okşar
Kışın burda herşey azgın hele dalgalar
Yükselerek alçalarak sahile vurur
Şimdi suçlu çocuk gibi sessiz oturur
Herkes memnun hayatından yaz gecesinde
Kumsallarda melodi var suyun sesinde
Şiir mi var nefesinde..
(Canan Atay - Yaz Gecesi Cover)
youtu.be/L_sjG3c4VAc?si=...
Cehalet
"Eski Mısır devlet başkanı Enver Sedat'ı suikast sonucunda öldüren adama hakim sorar:
-Neden öldürdün?
-Katil: "Çünkü laikti."
-Hakim: "Laik ne demek?"
-Suçlu: "Bilmiyorum!!"
Mısır'ın en iyi edebiyat adamlarından Necip Mahfuz'u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar:
"Neden vurdun?"
-Sanık: "Sokak çocuklarının hayali adlı kitap yazdığı için."
-Hakim: "Peki sokak çocuklarının hayallerini okudun mu?"
-Sanık: "Hayır!!"
Hakim, yazar Faraç Foda'yı öldüren üç teröriste sorar:
"Neden Faraç Foda'ya suikast düzenleyip öldürdünüz?"
-Suçlular: "Çünkü kafir."
-Hakim: "Onun kafir olduğunu nereden anladınız?"
-Suçlular: "Onun kitaplarından."
-Hakim: "Hangi kitabından anladınız onun kafir olduğunu?
-Suçlular: "Biz okuma yazma bilmiyoruz."
Günlerim oldu bir nasılsın sorusunu duymadan geçen.
Dertlerim oldu anlatmak isteyipte bir dinleyecek bile bulamadığım.
Gecelerim oldu sabahı zor ettiğim.
Kalbimin kırıldığını ifade ettiğimde beklediğim özürler yerine haklılığımın suçlu çıkarılması neticesinde kendimi özür diler vaziyette bulduğum durumlara maruz bırakıldım insanlar tarafından.
Hani derler ya " derdim bana derman imiş" çok geç anladım.
İnsanların yaptıklarıyla beni kendinden uzaklaştırması beni Rabbime yakınlaştırdı.
İnanın şu dünyada bundan büyük bir nimet yok. Niçin yaratıldığının bu dünyaya neden gönderildiğinin aslında hiçbir zaman yalnız olmadığının şuuruna varmak.
Beni daldığım gaflet uykusundan uyandırana, yanlış yolda bulup doğru yola ileten Rabbime hamd olsun.
Zerrece suçum olmadığı halde, birtakım hayaller kurarak kendimi suçlu bulduğum olmuştur çoğu kez.
Fyodor Dostoyevski
İnsan kötülüğe saplanmış bir varlık olduğunu kavraması ve içinde suçlu bir yürek taşıması , dünyada tüm mahkemelerin verebilecekleri cezalardan çok daha şiddetli bir cezadır .
Karamazov kardeşler
Fyodor Dostoyevski