Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sudenaz Emiroğlu

Sudenaz Emiroğlu
@sudenaze_
Bazan öyle olur, gerçeğin perdesi yırtılır, öte tarafı görürsünüz.
Sayfa 321Kitabı okudu
Reklam
Edebiyat zehirdir dostum. Şüphe eker beynine. Paranoyalarını körükler. John Lennon’ı öldüren adamın cebinde ‘Çavdar Tarlasında Çocuklar’ vardı. Kitaplar her şeyi yaptırabilir sana.
Sayfa 251Kitabı okudu
Hayat varoluş sancılarından ve depresyondan ibaret değildi. Hayat bazen bir ahtapotun kavanoz kapağını açışındaki zekâydı, bazen bir kedinin dört ayaklı bir balerin gibi salona girip sizi karşılamasındaki güzellikti, güneş ışıklarının yüzünüze vurmasıyla uyanmaktı, gökcisimleriyle konuşmaktı, kabuklarını kırarak dünyaya adım atan bir karga yavrusunu hatırlayarak her sabah yeniden doğmaktı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne oldu? Yapmayı unuttuğu bir şeyi mi anımsadı birden? Ya da yeryüzünde tek gerçek değerin kendisine verilmiş bu olağanüstü yaşam armağanını korumak, her şeye karşın sağ kalmak, direnmek olduğunu mu anladı giderayak? Yoksa bilinçsiz canlı etkin ölüme kendiliğinden bir tepkisi miydi bu?
Sayfa 128Kitabı okudu
Bedeninin dayanma gücünü zorlamak da bir çeşit kendini öldürmek değil miydi?
Reklam
İnsanlara kızmama imkan yoktu, çünkü insanların en kıymetlisi, en iyisi, en sevgilisi bana en büyük kötülüğü etmişti; diğerlerinden başka bir şey beklenebilir miydi? İnsanları sevmeme ve onlara tekrar yaklaşmama da imkan yoktu; çünkü en inandığım, en güvendiğim insanda aldanmıştım. Başkalarına emniyet edebilir miydim?
Sayfa 146Kitabı okudu
Ruhum, bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu?
Sayfa 120Kitabı okudu
Kadınların hiçbir zaman sahiden sevemeyecekleri neticesine varıyordum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Doğruydu, inayeti sonsuzdu tanrının, ancak ne ailede kimilerinin babası kimilerinin büyük babası olan bu ihtiyarın ölmesi için yardım edecek kadar, ne de dünyada hiç kimseye kötülük etmemiş zavallı bir günahsızı kurtarmaya yetecek kadar sonsuz değildi.
Sanatın kurtarıcı tarafı, bize varlığımızı unutturmasıymış. Kendilerini ve acılarını unutmak için, roman okumaya saldıran kimseler vardır.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
İntihar edenlerin çoğu, yarı yolda kalmış katillerdir. Başkalarını öldürmeyi göze alamadıkları için kendilerini öldürürler...
Sayfa 211Kitabı okudu
Kendisi için bir başka dünya daha vardır adeta. Fakat elbette, bir başka dünya varsa, bu dünya yok demektir.
Sayfa 230Kitabı okudu
Kanunda daima hüzünlü bir taraf vardır, Don Augusto! Bir başka aşkın mezarından fışkırıp büyüyen, gübre ile beslenen bir bitki gibi, bir başka bitkinin çürümüş kalıntılarıyla boy atan bir aşk, daha hüzünlü olur.
Sayfa 151Kitabı okudu
Doğumu sadece kadın gerçekleştirmez. Erkek de sürece dahildir. Onu etkisiz bırakmak, doğumu olumsuz etkiler. Çünkü doğal süreç böyle işlemez.
Olan olmuştur ve artık geçmişte kalmıştır. Bunu kabul etmelidir. Bahçesinde kötü kokan çiçeğe su verir gibi sürekli acıklı geçmişini sulamaya devam etmemelidir.
Hep böyle. Hepsi hayal; hayalimiz dışında var olan bir şey yok.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Benim başımdan geçenler, etrafımdakilerin başlarından geçenler hakikat mi hayal mi?Yoksa tanrının bir rüyası mı sadece?Yahut bir başkasının rüyası? Uyandığı zaman o, kaybolacak bir rüya olmasın bunlar? Eğer ona dua ediyor, ezgilerle onu yüceltiyorsak bu; onu uyutmak, sallayarak rüyalara dalmasını sağlamak isteğinden doğmaz mı?
Sayfa 121Kitabı okudu
Aşk dediğin kitap bilgiçliğidir. Sözünü etmek,hakkında yazılar yazmak için uydurulmuş bir şeydir aşk. Şairlerin saçma sapan laflarıdır.
Sayfa 104Kitabı okudu
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana "tecrübeli" denir.
Yanılsamalar bize çekici görünür; çünkü bizi acıdan kurtarır, hazza yöneltirler. İşte bu yüzden, gerçeklerle çatışıp onları paramparça ettikleri zamanlarda bile, en ufak bir şikayette bulunmaksızın yanılsamaları olduğu gibi kabul etmemiz gerekir.
Din, toplumsal obsesyonlarımız; obsesyonlarımız ise bireysel dinimizdir.
İfade edilmemiş duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür ederler.
Reklam
Eğer aranızdan biri sadakatsiz bir kadını yargılayacaksa, kocasının yüreğini de terazide tartsın ve ruhunu ölçülerle ölçsün. Ve kabahatliyi ayıplayacak olan varsa kabahatsizin de ruhuna baksın.
Yolları zor ve dik olsa da sevgi sizi çağırdığında, onu takip edin. Kanatlarıyla sizi sarmaladığı zaman, ona teslim olun, tüyleri arasında gizlenmiş kılıçlar sizi yaralayacak olsa da.
Bu her zaman böyledir, ayrılık vakti gelene kadar bilmez sevgi kendi derinliğini.
Bugün üzerimden çıkardığım giysi değil, kendi ellerimle söktüğüm tenimdir. Ve ardımda bıraktığım bir düşünce değil, açlık ve susuzlukla ahenk bulmuş yürektir.
İsteyerek ölmeli mi, yoksa ne olursa olsun umut mu etmeli?
Onun için ne mutlu ki hayaletlere inanmaz. Gürültücü olduğu için nüktedan, ateist olduğu için filozof olduğunu düşünen vasat bir zeka.
Reklam
siyaset özeti
Demek ki, kurulduğu yaklaşık bir yıldan beri mecliste konuşturulan sille ve yumrukların sayısını varın siz düşünün: Sayılamayacak kadar çok! Elbette daima özgürlük, eşitlik ve kardeşlik adına.