"Rehberin yoksa iki senelik yolu iki yüz senede alırsın."
Hz. Mevlânâ
Hayrı şerden, beyazı siyahtan ayırmak her zaman kolay değildir. Dıştaki bir savaşta müttefiklerinizi de düşmanınızı da tanırsınız. Ama manevi yol çok daha latiftir; gizlidir. Nefs size hiçbir zaman, "Ben senin düşmanınım. Şimdi seni manevi yolundan saptırmaya çalışacağım. Daha az namaz kılıp daha az dua etmeni, Allah'ı daha az zikretmeni istiyorum. Dünyayı da daha çok sevmeni istiyorum," demez! Şöyle yaklaşır, "Kendini paralıyorsun, neden biraz rahatlamıyorsun? Kendini böylesine tüketme. Şu namazı kılacağına biraz daha uyu. Uyku sağlığın için çok faydalıdır. Ben senin arkadaşınım. Senin menfaatlerini en iyi ben gözetirim." Bu işin nasıl da çetrefilli olduğunu görüyorsunuz, değil mi?
Tosun Efendim bize bir keresinde şöyle demişti, "Özellikle hac farizanızı tamamladıktan yahut benzer bir manevi işi ifa ettiğinizde dikkatli olmalısınız, çünkü hırsız genelde boş eve girmez. Hele bir de o evde bir şeyler varsa..." Manevi olarak büyümeye başladığımızda iç direncimiz aktif hale gelir.
Müellif
kitap yazan veya kitap hazırlayan,bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan,kimse yazar
Sayfa 85Kitabı okudu
"Yapmaları gereken onca şeyi bildikleri halde,pürkusur vaziyette Allahın huzuruna çıkmaktan neden korkmazlar bu insanlar."
Sayfa 83Kitabı okudu
"Nihai bir bigi imkansızdır dedi.çünkü duygularımız bizi aldatır.Etrafımızı kuşatan şeylerle aramızdaki yegane bağ zekamızın ürünü olan düşüncelerimizdir"
Sayfa 81Kitabı okudu
"Derin bir kuyu gibidir münzevi,içine taş atmak kolaydır ama taş kuyunun dibine düşünce,söyleyin onu kim çıkarır"
Sayfa 76Kitabı okudu
"Düşün o divaneyi her şey içimde diyen,ateş denilse yanan,su denilse eriyen..."
Sayfa 73Kitabı okudu
"Mutluluğun aşk olduğunu söylüyorlar.Oysa aşk mutluluk getirmez,hiç bir zamada getirmemiştir.Tam tersine,sürekli bir kaygı durumudur aşk,bir savaş meydanıdır,kendi kendimize sürekli olarak acaba doğru mu yapıyorum diye sorduğumuz uykusuz gecelerdirGerçek aşk,vecd ileıstraptan oluşur."
Sayfa 72Kitabı okudu
J.Bir sufi duası oluyor.
"Ya Rabbim, hayvanların seslerini, ağaçların hışırtısını, suların şırıltısını, kuşların cıvıltısını, rüzgârın fısıltısını ya da göklerin gürültüsünü duyduğumda hep Sen'in birliğini idrak ederim; Sen'in her yerde hazır ve nazır en yüce kuvvet, arif-i mutlak, hâkim-i mutlak olduğunu hissederim.
Ya Rabbim, Sen'i çektiğim çilelerden bilirim. İzin eyle ki, ey Rabbim, sana keyif vermek bana keyif versin. Bir oğul Babası'nın kalbini nasıl şen ederse ben de öyle gönlünün neşesi olayım. Seni seviyorum demek zor olduğunda bile Sen'i huzurla, azimle anayım."
Sayfa 17Kitabı okuyor
The Sufi poet Rumi once wrote, "Out beyond ideas of wrongdoing and right- doing, there is a field. I'll meet you there."
Sayfa 15Kitabı okuyor
"Bir gönül kırgınlığının acısını dindirecek bir yolculuk yapılmadı henüz."
Sayfa 51Kitabı okudu
"ömrümümüzün bütün günlerini birbirimize veda ederek,yarın görüşürüz deyip bize de bunun dediğini işiterek geçiriyor olmamız ve mukadderat gereği, o günlerden birinin bu kişilerden biri için son gün olması,ya yarın görüşürüz dediğimiz kimsenin ya da bunu diyen kendimizin artık hayatta olmaması ilginç."
Sayfa 35Kitabı okudu
"su-i zandan sakınınız.Çünkü zan,sözlerin en yalanıdır"
Sayfa 34Kitabı okudu
Vaveyla
Çığlık,feryat.Günümüzde sesizce atılanları da vardır.İçin yanar ama gülümseyerek atılır
Sayfa 32Kitabı okudu