Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
Yahudi çocukları içinde birisi...
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
Sayfa 395 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
"Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın."
Said b. Cübeyr (r.anh), Hendek Harbi'nde Medine'de idi. Olayı şöyle anlatır: Ebû Süfyan, Kureyş ve Kinanelilerle; Uyeyne b. Hisn, Gatafanlılarla; Tuleyha, Esedoğulları tarafıyla; Ebû A'ver ise Süleymoğulları ile birlikte geldiler. Kureyzaoğulları ile Allah Resûlü arasında yapılmış olan anlaşma, Kureyzalılarca tek taraflı olarak bozulmuş ve antlaşmayı bozan Kureyza Yahudileri, müşriklerin tarafına geçmişlerdi. Şu âyet onlar için nazil oldu: "O kâfir düşmanlara içeriden destek vererek hiyanet eden ehl-i kitaptan olan (Benî Kureyza'yı da) kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı; neticede, bir kısmını öldürüp, diğer bir kısmını da esir aldınız." (Ahzâb, 33/26) Akabinde, Hz. Cibril beraberinde rüzgârla geldi. Efendimiz, Cibril'i görür görmez, 'Müjdeler olsun.' diye üç defa çığlık attı ve "Allah, onlara azap için rüzgâr gönderdi." dedi. Çok geçmeden, gelen rüzgâr evlerin çatılarını devirdi, kap kacakları savurdu, çadırların kazıklarını söktü ve her şeyi yerle bir etti. Neticede, hepsi başının çaresine baktı ve hızla bölgeden uzaklaştı. Allah, bu olayla ilgili olarak şu âyeti inzal buyurdu: "Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu." (Ahzâb, 33/9) Hemen akabinde Allah Resûlü oradan döndü.
Sayfa 406Kitabı okudu
İnsandan, kendisinin zayıf kaldığı ve başkasının güç yetirebildiği şeylerin istenmemesi gerekir. Çünkü her insan kendine faydalı olanı daha iyi bilir. Râbia(²⁴) şöyle demiştir: “Eğer kalbin fâlûzec yemekle iyi olacaksa onu ye.” ● Müslim, 2957. Cabir (r.anh)'dan rivayet edilmiştir. ● Ebu’l-Hâris (Hicrî 94-175). Yaşadığı çağda hadis ve fıkıh bakımından Mısırlılar’ın imamıydı, meşhur cömertlerden biriydi. ● Süfyan B.Saîd B.Mesrûk el-Kûfî (97-175). Hadis hususunda müminlerin lideri olup ilim ve fetva yönünden çağdaşlarının efendisiydi. Saklanmış olduğu hâlde Basra’da vefat etti. ● Abdurrahman B.Mehdî El-Lü’lüî, Ebu Saîd. Hadis hafızlarının büyüklerinden olup İmam Şafiî Risale kitabını ona yazmış ve demiştir ki, dünyada ona denk birini tanımıyorum. ● Ebu Yezîd es-Sevrî el-Kûfî. Çok ibadet eden ve muhadramûndan olan biriydi. En akıllı adamlardan biri sayılırdı. Hicrî 65 senesinde vefat etmiştir. ● Yani cariyesinin ondan hamile kalmasına izin vermezdi. ● Buharî, 5517, 5518; Müslim, 1268, 1649. Ebu Musa’dan nakledilmiştir. ● Buharî, 4912, 5431. Hz.Âişe’den nakledilmiştir. ● Bu hadisi bulamadım. Ancak Ebu Davud’un (4034) Enes B.Mâlik’ten rivayet ettiğine göre kral Zâyezen, Resûlullah (sav) ipekten bir elbise hediye olarak göndermiş, o da karşılığında otuz üç deve vererek elbiseyi alıp öyle kabul etmişti (hadis zayıftır). Bu konuda Kenzü’l-Ummâl’de (40994-41109; 41802-41806) zikredilenlere bakınız. ● Râbia Binti İsmail El-Adeviyye El-Basriyye. Seksen sene yaşamış ve hicrî 180 senesinde vefat etmiştir.
Sayfa 35 - Tahlil Yayınları
Reklam
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ 315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
Yahya b. Saîd el-Kattân (v. 198/813)'ın şöyle dediğini nakletmektedir: "Şu'be ricâl konusunda falanın falandan rivâyetinin durumunu en iyi bilendi, Süfyân ise sâhib-i ebvâb (konularına göre hadîsi en iyi bilen) idi."
Sayfa 213
"Ama o benim kardeşim gibi" diyenlere...
Saîd b. Süfyân anlatıyor: Kardeşim vefat ederken, miras kalan malından yüz dinarını Allah yolunda harcamamı vasiyet etmişti. Bu münasebetle, Mü'minlerin Emîri Osman b. Affân'ın (r.anh) huzuruna çıktım. Yanında biri oturuyordu. Benim üzerimde de o anda, yakası ve kenarları ipek işlemeli bir entari vardı. O adam, beni böyle görünce entarimden tutarak çekmeye başladı. Neredeyse entarimi yırtacaktı. Hz. Osman (r.anh): "Adam bırak!" deyince o da bıraktı ve "Allah Resûlü'nün emirlerini çok çabuk terk ettiniz!" dedi. ... Halife Hz. Osman'ın huzurundan çıkınca yakamdan çeken adamın kim olduğunu sordum, "Ali b. Ebî Tâlib'tir," dediler. Bunun üzerine, Hz. Ali'nin evine gittim ve: "Bana niçin öyle davrandın, neyimi gördün ki?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Ben Hz. Peygamberden (sav) şöyle buyurduğunu işitmiştim: 'Çok sürmeyecek, ümmetim nâmahrem kadınlara yakın durmayı ve ipek giymeyi mübah sayacak.' İpek elbiseyi de, Müslümanlardan ilk defa senin üzerinde görüyorum." Said der ki: Onun bu sözleri üzerine, yanından çıkınca elbisemi hemen sattım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Sahr b. Harb Ebu Sufyan Radıyallahu Anh
Abbas radıyallahu anh dedi ki; “Ey Allah’ın Rasulü! Doğrusu Ebu Süfyan, övülmekten hoşlanan bir adamdır. Ona bir pâye versen iyi olmaz mı?” Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu; “Evet, Ebu Süfyan’ın evine giren güvendedir. Kapısını kilitlediği kimse güvendedir ve Mescide giren güvendedir.” Zira Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’ye sığındığı zaman Ebu Sufyan’ın evine girmişti. Bunu İbn Sad rivayet etmiştir. Zubeyr b. Bekkar, Said b. Ubeyd es-Sekafi yoluyla rivayet ediyor: “Taif gününde Ebu Sufyan okla gözünden vuruldu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve: “Şu gözüm Allah yolunda vuruldu.” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Dilersen sana dua edeyim gözün sana geri dönsün, ya da cenneti tercih et” buyurdu. Bunun üzerine: “Cenneti isterim” dedi. Yakub b. Sufyan ve İbn Sad sahih isnad ile Said b. El-Museyyeb’den, o da babasından rivayet ediyorlar: dedi ki: “Yermük gününde sesler kesildi, sadece şöyle diyen bir kimsenin sesi geliyordu: “Ey Allah’ın yardımı, yaklaş!” Bir de baktım ki o sesin sahibi; oğlu Yezid’in sancağı altında bulunan Ebu Sufyan’mış.” Gözünü o gün kaybettiği söylenmiştir.
Reklam
Saîd ibni Zeyd(ra) bizlere Efendimiz'den (sav) kırk sekiz hadis rivayet etmiştir. Bu hadislerin en meşhuru ise şudur: Ebû Süfyân'ın Şam valisi olduğu dönemde Kûfe valisi de Muğîre ibni Şu'be'dir(ra). Saîd ibni Zeyd(ra), Kûfe'de bulunduğu sırada bir gün birisinin sözleri ile isim vermeden Hz. Ali'yi (ra) kötülediğini fark eder. Saîd(ra) bir yerden sonra dayanamaz ve adama: "Böyle konuşarak sen kimi kötülüyorsun?" diye sorar. Kötüleyen kişi: "Ben Ali'yi (ra) kötülüyorum!" deyince Saîd ibni Zeyd(ra) hayret eder ve: "Nasıl bunları söylersin? Sen Resûlullah'ın (sav) ağzından on kişi cennettedir, diye işitmedin mi?" der. Sonra da o isimleri saymaya başlar: "Ebû Bekir fil cenneh, Ömer fil cenneh, Osman fil cenneh, Ali fil cenneh, Talha fil cenneh, Zübeyir fil cenneh, Abdurrahman fil cenneh, Sa'd fil cenneh, Ebû Ubeyde fil cenneh. Onlar cennettedir." İnsanların nazarı kuvvetlidir. Bu durum dikkatlerini çeker. Onun toplamda dokuz isim saydığını hemen fark ederler ve: "Ey Saîd, dokuz isim saydın!" derler. Ondan sonra Saîd b. Zeyd(ra) onuncu kişiyi de ekler ve: "Ebü'l A'ver (Saîd b. Zeyd) fil cenneh. Ebü'l-A'ver cennettedir." der.
Sayfa 42
Ebû Ubeyde b. Cerrâh(ra) ise onun bu talebini kabul ederek, Saîd'i (ra) Şam valiliğinden almış ve yerine Yezid b. ebu Süfyân'ı (ra) atamıştır.
Sayfa 39
Abdullah b. Abbas Radıyallahu Anh
Begavi Mucem’inde İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet ediyor: “İbn Ömer, İbn Abbas’a yaklaşır ve şöyle derdi: “Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i, sana dua edip başını meshederken ve ağzına üfleyerek şöyle derken gördüm: “Allah’ım! Onu dinde fâkih kıl ve ona te’vili öğret” Ahmed’in Müsned’inde şöyle rivayet edilmiştir: İbn Abbas
Önemli günlerden birinde istihbarat teşkilatından Efendimiz'e (sav), Ebû Süfyân'in bin develik büyük bir kervanı, kırk süvari ile koruyarak Şam'a doğru götürdüğü haberi gelmiştir. Efendimiz (sav) bu haberi alır almaz 313 sahabeyle birlikte kervanı dönüş yolunda vurmak için Medine'den ayrılır. Efendimiz (sav), Bedir'e
Sayfa 30
Nübüvvetin ilk yıllarında Efendimiz (sav) Kâbe'de ibadet ederken bir arbede yaşanır. Arbedenin sonunda gözü dönmüş müşrikler, Hatice (ra) annemizin ilk eşinden olan oğlu Haris bin Ebî Hâle'yi (ra) öldürürler. Böylece risalet davasının ilk şehidi Peygamber'in (sav) evinden biri olur. Hâris b. Ebî Hâle (ra) öldürülünce Allah Resûlü(sav) zaten bir avuç insandan oluşan ashâbını toplar ve onlara: “Artık toplu bir şekilde namaz kılmayın ve mümkünse namazınızı Mekke'nin içerisinde değil biraz daha dışında kılın.” der. Efendimiz'in (sav) bu isteği üzerine sahâbeler artık küçük gruplar halinde Mekke'nin dışına çıkarlar ve toplu bir şekilde orada ibadet ederler. Yine böyle bir günde Ebû Dübb Vadisi'nde Ammar b. Yasir(ra), Habbâb b. Eret(ra), Sâid b. Zeyd(ra), Abdullah b. Mes'ûd(ra) ve Sa'd b. Ebî Vakkâs (ra) Mekke dışında ibadet ederken Ebû Süfyan'ın da içinde bulunduğu bir grup Mekkeli oradan geçerler ve Müslümanları görürler.
Sayfa 25
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.