Haram yemekle beraber uzun uzun nafile namaz kılmak. Vüheyb b. el Verd şöyle demiştir: " Şu sütün gibi kıyamda durmanın çok uzun sürekliyim daha kalmanın mideye girenin helal mi haram mı olduğuna dikkat etmediğin sürece sana bir faydası olmaz." Süfyan es Sevri de onunla aynı fikirdedir. şöyle demiştir: cebindeki paranın nereden geldiğine bak sonra istersen namazı en arka safta kıl!!"
Sayfa 132Kitabı okudu
Yahudi çocukları içinde birisi...
Bir zaman, Resûl-i Ekrem (Aleyhissalâtü Vesselâm) Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh'a yahudi çocukları içinde birisini gösterdi. "İşte sureti!" dedi. Hazret-i Ömer (Radıyallahu Anh), "Öyle ise ben bunu öldüreceğim." dedi. Ferman etti: "Eğer bu Süfyan ve İslâm Deccalı olsa, sen öldüremezsin; eğer o olmazsa, onun suretiyle
Sayfa 395 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
"Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın."
Said b. Cübeyr (r.anh), Hendek Harbi'nde Medine'de idi. Olayı şöyle anlatır: Ebû Süfyan, Kureyş ve Kinanelilerle; Uyeyne b. Hisn, Gatafanlılarla; Tuleyha, Esedoğulları tarafıyla; Ebû A'ver ise Süleymoğulları ile birlikte geldiler. Kureyzaoğulları ile Allah Resûlü arasında yapılmış olan anlaşma, Kureyzalılarca tek taraflı olarak bozulmuş ve antlaşmayı bozan Kureyza Yahudileri, müşriklerin tarafına geçmişlerdi. Şu âyet onlar için nazil oldu: "O kâfir düşmanlara içeriden destek vererek hiyanet eden ehl-i kitaptan olan (Benî Kureyza'yı da) kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı; neticede, bir kısmını öldürüp, diğer bir kısmını da esir aldınız." (Ahzâb, 33/26) Akabinde, Hz. Cibril beraberinde rüzgârla geldi. Efendimiz, Cibril'i görür görmez, 'Müjdeler olsun.' diye üç defa çığlık attı ve "Allah, onlara azap için rüzgâr gönderdi." dedi. Çok geçmeden, gelen rüzgâr evlerin çatılarını devirdi, kap kacakları savurdu, çadırların kazıklarını söktü ve her şeyi yerle bir etti. Neticede, hepsi başının çaresine baktı ve hızla bölgeden uzaklaştı. Allah, bu olayla ilgili olarak şu âyeti inzal buyurdu: "Ey iman edenler! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani birleşik ordular üzerinize saldırmıştı da, Biz onlara karşı, bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptığınız her şeyi görüyordu." (Ahzâb, 33/9) Hemen akabinde Allah Resûlü oradan döndü.
Sayfa 406Kitabı okudu
Sahr b. Harb Ebu Sufyan Radıyallahu Anh
Abbas radıyallahu anh dedi ki; “Ey Allah’ın Rasulü! Doğrusu Ebu Süfyan, övülmekten hoşlanan bir adamdır. Ona bir pâye versen iyi olmaz mı?” Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu; “Evet, Ebu Süfyan’ın evine giren güvendedir. Kapısını kilitlediği kimse güvendedir ve Mescide giren güvendedir.” Zira Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’ye sığındığı zaman Ebu Sufyan’ın evine girmişti. Bunu İbn Sad rivayet etmiştir. Zubeyr b. Bekkar, Said b. Ubeyd es-Sekafi yoluyla rivayet ediyor: “Taif gününde Ebu Sufyan okla gözünden vuruldu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve: “Şu gözüm Allah yolunda vuruldu.” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Dilersen sana dua edeyim gözün sana geri dönsün, ya da cenneti tercih et” buyurdu. Bunun üzerine: “Cenneti isterim” dedi. Yakub b. Sufyan ve İbn Sad sahih isnad ile Said b. El-Museyyeb’den, o da babasından rivayet ediyorlar: dedi ki: “Yermük gününde sesler kesildi, sadece şöyle diyen bir kimsenin sesi geliyordu: “Ey Allah’ın yardımı, yaklaş!” Bir de baktım ki o sesin sahibi; oğlu Yezid’in sancağı altında bulunan Ebu Sufyan’mış.” Gözünü o gün kaybettiği söylenmiştir.
Muhammed b. Ma'mer b. Rib'î el-Kaysî... Enes b. Mâlik'den (r.a) Nebî'nin (s.a) şöyle buyurduğunu nakletti: "Saflarınızı sıklaştırınız. Safların arasını kapatınız ve boyunları aynı hizaya getiriniz. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, sanki küçük bir kuzu gibi şeytanın safların boşluklar arasında dolaştığını gördüm. " Ebû Mûsa... Ebû Saîd el-Hudrî'den (r.a) Resûlullah'ın (s.a) şöyle buyurduğunu bildirdi: "Erkek saflarının en hayırlısı, ilk saftır. En şerlisi son saftır. Kadın saflarının en hayırlısı son saftır. En şerlisi ise ilk saftır. Ey kadınlar topluluğu! Erkekler secde ettiklerinde gözlerinizi indirin." Râvi Süfyân, Abdullah'a "Resûlullah (s.a) kadınlara niçin böyle söyledi?" diye sordum. Abdullah 'Erkeklerin elbiselerinin darlığından dolayı" dedi.
Sahihi İbni Huzeyme
Sahihi İbni Huzeyme
Namazda elleri bağlama şekli
Ibnu'l Münzir "el-Evsat"ta (3/242) şöyle demiştir: "Elin nereye koyulacağı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bir tâife Eller göbeğin üzerinde olur' demiştir. Ali'den ellerini göğsünün üzerine koyduğu rivâyet edilmiştir. Said b. Cubeyr'den 'göbeğin üstüne' dediği rivâyet edilmiştir. Ahmed b. Hanbel Göbeğin biraz üstüne (koyar), göbeğin altına koyduğu takdirde bunda da bir beis yoktur' demiştir. Başkaları 'Eller göbeğin altında birbirleri üzerine konur' demiştir. Bu kavil Alî b. Ebî Tâlib'den, Ebû Hureyre'den, İbrâhîm en Nehaî'den ve Ebû Miclez'den rivâyet edilmiştir... Süfyân es-Sevrî ve İshak da böyle söylemiştir. İshak 'Göbeğin altı hadis yönünden daha kuvvetli ve tevâzuya daha yakındır demiştir. Bir zât da 'Kişinin elini koyacağı yer konusunda Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'den sahih olarak rivâyet edilmiş bir haber yoktur; isterse göbeğinin altına koyar, isterse üstüne koyar' demiştir." Ebû Dâvûd'un "Mesâil"inde (221) rivâyet edildiğine göre Ahmed "Elleri göğsün üzerine koymak mekrüh görülür" demiştir. Bakınız: Mesâilu'l Kevsec, 221; el-Muğni, 2/141; Bedâi'u'l Fevâid, 3/600
El- İbanetu's Suğra Dinin ve Sünnetin Asılları
El- İbanetu's Suğra Dinin ve Sünnetin Asılları
Reklam
94 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.