Şuheda Kodalak

Şuheda Kodalak
@suhedakodalak
psychology
İstanbul
51 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Dino Buzzatı takındığı yumuşak ve ılımlı üslubun getirdiği esneklikle birlikte romandaki kişilerin iç dünyasına verdiği önemin bir yansıması olarak Tatar Çölünü severek okudum. Baktığımızda yazarın hedefi biraz da yaşadığımız hayata yöneliyor. Kendisini küçük özlemlerine, küçük hesaplarına sürekli olarak mahkum eden insanların trajedisi anlatılıyor. Giovanni’nin de yaptığı gibi kahramanlık arzusu, rütbe atlama arzusuyla, küçük hesaplarla ve bunları kazanabilmek adına harcadığımız hayatın esaretini yaşıyoruz ve istediğimiz hayattan daha çok kendimizi yaşamak zorunda bıraktığımız bir hayata yöneltiyoruz. 1940’ta çıkan bu kitap bir savaşın ortasında doğuyor ve içinde bulunduğu dönem olsun, yazarın üslup ve ruh hali olsun, her insanın kendini bilmek ve anlamak adına okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu kitabı okumak bana Cahit Zarifoğlu’nun “ Bir Değirmendir Bu Dünya” kitabını hatırlattı. Aslında burada Bastiani Kale’si bir değirmen oluyor, yaşamı temsil ediyor. Tüm insanlar olarak bizler de böyle değil miyiz? Herkes kendi kalesinde, kendi değirmeninde hayata tutunmaya çalışıyor. Ona ümit besliyor. O kalede iyi şeylerin olmasını umut ediyoruz. Kimi zaman da kendi hayatımızda kendi prangamızı ayaklarımıza vuruyoruz. Evlilik için beş yıl çalışıp ödeyeceğimiz krediler çekmek gibi, koltuk takımına hayatımızı bağlamak gibi. Bunları yapıyoruz ve geçen yıllarda o prangamızla yaşam mücadelesi vermeye devam ediyoruz. O baştaki isteklerimiz çoğu zaman yerine gelmese de hayat bizi öğütüyor, süzüyor ve bir yere koyuyor.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,4bin okunma