Şüheda Öktar

- Ey Beşeriyet! Saadet, hayatı olduğu gibi kabul, insana yüklediği yüklere razı olup, bunun daha iyi olması için gayret etmektir, dedi. Beşeriyet ayağa kalktı... Ve "Ya Fahr-i âlem! Beşeriyet'in dertlerini anlayan, ilacını bulan yalnız sensin!" dedi.
Reklam
Ne doğunun mutlak ve mistik itaat prensibi, ne Batının sürekli muhalefet ve başkaldırı ruhu.
Kendi ölümümü, kendi kırılganlığımı kabul etmek her şeyi kolaylaştırıyor, bağımlılıklarımı çözüyor, küstahlığımı, kendime hak gördüğüm şeyleri tanımlayıp onlarla yüzleşebiliyorum, kendi sorunlarımın sorumluluğunu alıyorum - korkularım, emin olamadığım şeyler yüzünden acı çektiğimi bilip başarısızlıklarımı kabul ediyorum ve redleri kucaklıyorum - hepsi kendi ölümünü düşündüğüm zaman hafifliyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Evrensel insan haklarına ilişkin boş hayallere kapılan Batılı devletler başka toplumlara hiç tanımadıkları liberal bir yaşam tarzını benimsetmek amacıyla Afganistan, Irak ve Libya'da despot rejimleri devirmişlerdir. Böylece despotların hüküm sürmesini sağlayan devletleri yıkarken, yerlerine geçecek kalıcı hiçbir şey bırakmamıştır. Sonuç ise anarşi, ardından da yeni ve çoğu kez daha kötü türde tiranlığın ortaya çıkışıdır.
Örneğin İbn Bacce'nin; bireyin/tek kişinin idaresi (tedbirü'l mütevahhid) evin idaresi (tedbirül menzil) ve şehrin idaresi (tedbirül-medine) yönündeki kavramsallaştırması, küçükten büyüğe doğru kendini inşa eden bir ahlak öngörür. Bu, toplumu önce makro değerlerle inşa eden, ardından da buna ayak uyduran bireyler meydana getirmeyi öngören toplumcu, tepeden yapılandırmacı anlayışlara karşıt bir öğretidir. Bu düşünce, birlikte iş gördüğümüzde biz', tefekkür ve düşüncede ise 'ben' hissiyle hareket edebilen bireyler yetiştirmeyi öngörür.
Reklam
Reklam
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.