mimar sinan
Edirne ovasında Rumeli 'nin kalbi gibi atan Selîmiye... Geçmiş zamanlardan, sükûtun dilsiz dili ile sır söyleyen ve gelecek zamanlara mâzînin ihtiyatlı haykışını nakleden vakûr ve mürebbî âbide... Selîmiye ile kilit vuran Sinan, devrinden ziyâde, pusuda yatan açıları ve acıklı günleri sezmiş gibi gelecek zamanlar hesâbına bu şehlevent yiğidi o sedd-i İslâma bekçi bırakmış olsa gerek. Ama bu san'at pîri, vatan topraklarına daha nice yüzlerce köşeyi gönlünün baştan başa aşk ve îman hamleleri ile bereketlendirmiş, bu vecd ve îman ihtizazlarını san'at kalıbı içinde ete kemiğe büründürmüştür.
Sükûtun dili kılıçtan keskindir
Reklam
20 Aralık-Sükûtun Dili
"Kelimelerin kalbine anlamı yerleştiren, sükûtun diline de çığlığı yertleştirmiştir." (Emin Şevli-Sükûtun Dili)
Sayfa 373 - hayykitap
101 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
"Şimdi anladın mı Mecnun, diye seslendi, aşk bu değil mi, aşk beklemek değil mi, aşk kavuşma umudu olmadan, ama hep kavuşma iştiyakıyla beklemek değil mi?" Merhum Rasim Özdenören'in vefatından önce yayımlanan son öykü kitabı "Kör Pencereler" Hayalle gerçeğin birbirine geçtiği, hangi kısmın hayal, hangi kısmın gerçek
Kör Pencereler
Kör PencerelerRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022119 okunma
Sükûtun bir parçası kuşların hem ciğer-sûz hem neş'e-âver ötüşleriymiş. Yaprakların hüzünlü titreyişleri, semanın yağmurlarla konuşan dili... Yosun tutmuş mezar taşlarının lisân-ı hâli, kayıp göz yaşının menbaı, devrik cümlelerin diz çöküşü, kelimelerin hicabı dahilmiş sükûtun sırrına... Kalabalıklar içinde yüreğin tutunduğu bir ince ses
❝Her şeyin dili var, sükûtun bile; ama ne yazık ki çaresizliğin yok!❞
Sayfa 248 - Otantik Kitap 1.BaskıKitabı okudu
Reklam
"Kelimelerin kalbine anlamı yerleştiren, sükûtun diline de çığlığı yerleştirmiştir." Böyle diyor Emin Şevli Sükûtun Dili adlı şiir kitabında.
Sayfa 373 - hayykitapKitabı okudu
Her şeyin dili var, sükûtun bile; ama ne yazık ki çaresizliğin yok!
Sayfa 248Kitabı okudu
Saate bakarken üşüyor insan. Rüzgarın dilini anlamaya çalışıyorum, yağmur damlaları tercüman olmaya çalışıyor. Yeni Caminin kubbesiyle gökkube aynı renk. Kurşun rengi kulak çınlaması gibi ağırlaşıyor, ruhun derinlerinde rezonansını buluyor. Sükûtun başladığı yere kadar uzanıyor hudutları. Farkına varamadığımın farkına varıyorum. Farkına
Susarız; zîra çok defâ düşüncemizin âfet kesilmiş dehşetine denk olan ifâde, söz değil sükûttur. İşte bu içli bu şuurlu sükût hengâmesinde bir zaman gelir ki mâzî, içtiği afyonlu şerbetin tesîrinden kurtulan bir sarhoş gibi, yavaş yavaş uyanarak, bize sırlrını, mâcerâlarını, yılların ardına gizlenmiş aziz hâtıralarını, sükûtun dilsiz dili ile anlatmaya başlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
"Her şeyin dili var, sükûtun bile; ama ne yazık ki çaresizliğin yok!"
Sayfa 248Kitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.