Okudukça anladım, edebiyat aşkına tutulanlar çeşitli okuma bahçelerinden geçerler. Kimileri, bahçeleri hızla kat eder, en tükenmeyen, derin ve gizemli bahçede, o gür ormanda uzun süre konaklar ve ormanı keşfettikçe içinden çıkamazlar. Çünkü okur için, henüz haritası tam olarak çıkarılamamış bir ormandır bu ve çok şükür iyi edebiyatın gür ormanını avucunun içi gibi bilmek, bir insanın ömrüne sığacak şey değildir.
Sayfa 112
Çok Şükür
ÇOK ŞÜKÜR Deli gönül, neyi özler durursun? Acınacak dostun, cananın mı var? Dünya yansa yorganın yok içinde, Harap olmuş evin, dükkânın mı var? Hatır, gönül bulamazsın birinde, Dama dedi dişisinde, erinde, Vatan dedikleri yangın yerinde, İnsanlığa hâlâ imanın mı var? Nene yetmez senin şu kuru kaval? Pir aşkına sıkıldıkça durma, çal.
Reklam
zaafım sana bana sen dokun sadece sen ört hiç büyütmeyen aşkına şükür dünya dehşetine düşürme beni yoluna düşür
Sayfa 52 - muhit kitapKitabı okudu
Ve ben sensiz gözlerimi açtığım günlere bile “ şükür “ dedim. Bana en çok yakıştırdığın elbiselerimi giyip, Saçlarıma papatyalar serptim
Akıllı deli
Anlatırlar ki, kendince kavminin önde gelenlerinden, dindarlığı herkes tarafından bilinip itibar gören biri kırlara gezmeye çıkmış, Allah'ın yarattıklarını ibret nazarıyla seyre koyulmuştu. Sonra kalktı, iki rekat şükür namazı kılmak üzere tekbir aldı. Olacak bu ya, o sırada Mecnun da kırlarda dolaşıyordu ve tesadüfen bu adamın önüne doğru geçip bilmeden orada oyalanmaya başladı... Adam selam verdikten sonra Mecnun'a seslendi: "Bre çekil önümden, burada namaz kılıyorum. O vakit Mecnun hayretler içinde şöyle sordu: " A Efendi! Sen bu namazı niçin kilarsın?” Adam şaşırmıştı. Delinin aklına hayret etti ve işin sonunu getirmek istedi: "Neden sordun ki?" "Allah aşkıyla ve onun için kılıyor musun diye.” “Evet, Allah aşkıyla ve O'nun rızası için kılıyorum!...” Mecnun önce güldü, sonra dudağını büzüp kederlendi: "Kendini yokla beyim, içini yokla... Ben Leyla'nın aşkına düştüm düşeli şunca yıldır ondan başkasını görmüyorum da sen Allah aşkıyla namaz kılarken beni nasıl görüyorsun?” ...
Sayfa 59 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Çetin Efendi, Allah aşkına çocuğa anlatsana niye kurban kesiyoruz. Ben iyi anlatamadım." "Aman estağfurullah Kemal Bey," dedi şoför. Ama dinine bizlerden daha çok sahip çıktığını göstermenin zevkinden de vazgeçemedi. "Allah'a, bizler de çok şükür Hazreti İbrahim kadar bağlıyız demek için kurban kesiyoruz... Kurban, Allah için en kıymetli şeyimizi bile feda ederiz, demektir. Allah'ı o kadar seviyoruz ki, küçükhanım, onun için en sevdiğimiz şeyi bile veriyoruz. Hem de hiçbir karşılık beklemeden."
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.