Elazığ Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nde tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden fotoğrafta ortada olan ve deli denilen velinin Allah'a yazdığı muhteşem mektup; “Ben dünya kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, Çaresiz ve kimsesiz
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
Ben dünya küresi, Türkiye karyesi ve Urfa köyünden, El Aziz Tımarhanesi sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i bekleyen, başhekimlik üzerinden Hakimler Hakiminin dergahı uluhiyetine son arzuhalimdir. Ben gam deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanıyla
Bugün bir çay bahçesindeki bir parkta bir anne ve bir çocuk dikkatimi çekti ve bi'yarım saat onları izledim. Çocuk parkta oyun oynamak istiyor. Merdivenlerden tırmanıyor anne " ayy hayır!" diyor, çocuk kaydıraktan kaymak istiyor anne gene "ayy hayır!" Çocuk çimende oynarken düşüyor anne "ayy hayır!" diye cırlıyor. Bu kez çocuk bir arkadaş edinip peşinden koşuyor anne gene "ayy hayır!" diyor. Anlayacağınız bu "ayy hayırlar" çocuğa bir rahat vermiyor. Allah aşkına tamam anne olarak korumacı olmanızı anlarım ama lütfen bu kadar abartmayın ya, bi'salın çocukları çocukluklarını yaşasınlar! Düşsünler kalsınlar, ufak kavgalar etsinler, hafif yaralar edinsinler... Ne olacak? Dizlerim çocukluğumun hatıraları yaraların izlerini taşıyor, ölmedim şükür yaşıyorum ve o yara izlerini gördükçe yaşamış olduğum o güzel çocukluk için şükrediyorum. 😊
Sürekli karşılaştığım ve fazlasıyla rahatsız olduğum bir durumu aktarmak istiyorum. Hadi yaşlı başlı insanları anlıyorum onları geçtim. Ama okumuş etmiş genç insanların hâlâ kulaktan dolma bilgilerle, başkalarının laflarıyla sözleriyle, başkalarının fikirleriyle düşünceleriyle şu an ki iktidarı savunmaları beni gerçekten çılgına döndürüyor. Dün
Bir delinin(!) Allah’a yazdığı harika mektup!
1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçesi: “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı
Reklam
Allah'a dilekçe yazan adam.
Halk içinde deli, Erenle içinde Veli olan, 1965 yılında vefat eden Elazığ Akıl Hastanesi'nde yatmakta olan bir delinin(!) Allah'a yazdığı dilekçe aşağıda yazmakta. Bu dilekçe ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;
Ben hayatımdaki insanları gülümseyerek ağırladım ve gülümseyerek uğurladım. Tevazuyu erdem bildim, mütevazi kalmayı da. Eğilip bir çocuğun alnını öpmeyi, bir yudum suya şükür etmeyi, insanlar arasından sessiz sedasız çekilip kendi halimde kendi ruhumun ritminde huzuru bulmayı sevdim. Siz beni ne kadar tanıdınız ? Kime dokundum, kimi kırıp incittim? Duygusallığım duyarlılığımdır dedim. Sabır benim ikinci adımdı ve sessizlik en güzel bana yakıştı; dalarken gözlerim, dolarken gözlerim hüzün saçlarıma dokundu ve yüreğime bağdaş kurup oturdu. Ne zaman bir menfaatle yaklaştım? İnsanın özüne baktım, yüzüne veya giydiğine değil. Kime ön yargılı davrandım? Kimi rahatsız veya huzursuz ettim? Kırılsam da incinsem de gülümseyerek kendi kabuğuma çekildim. Bir duvar örüp mesafeli olmayı seçtim. Ömür denen bu merdivende yoruldum her basamağında. Kime, kimi şikayet ettim? Haksızlığı sevmedim. Vicdanımdı beni ayakta tutan değer yargılarım ve kendime olan saygım, dürüstlüğümdü. Biri de çıkıp söylesin. Haksız yere beni kırıp incittin desin Allah aşkına..!
Çok şükür sağsalim cumaya erdik Cuma aşkına Biz gönüller verdik Hayırlı sabahlar Hayırlı cumalar arkadaşlar
Bir Delinin Son Dilekçesi
1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçesidir: “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı Uluhiyetine
370 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.