Çok Şükür
Deli gönül, neyi özler durursun? Acınacak dostun, cananın mı var? Dünya yansa yorganın yok içinde, Harap olmuş evin, dükkânın mı var? Hatır, gönül bulamazsın birinde, Dama dedi dişisinde, erinde,
Ben hayatımdaki insanları gülümseyerek ağırladım ve gülümseyerek uğurladım. Tevazuyu erdem bildim, mütevazi kalmayı da. Eğilip bir çocuğun alnını öpmeyi, bir yudum suya şükür etmeyi, insanlar arasından sessiz sedasız çekilip kendi halimde kendi ruhumun ritminde huzuru bulmayı sevdim. Siz beni ne kadar tanıdınız ? Kime dokundum, kimi kırıp incittim? Duygusallığım duyarlılığımdır dedim. Sabır benim ikinci adımdı ve sessizlik en güzel bana yakıştı; dalarken gözlerim, dolarken gözlerim hüzün saçlarıma dokundu ve yüreğime bağdaş kurup oturdu. Ne zaman bir menfaatle yaklaştım? İnsanın özüne baktım, yüzüne veya giydiğine değil. Kime ön yargılı davrandım? Kimi rahatsız veya huzursuz ettim? Kırılsam da incinsem de gülümseyerek kendi kabuğuma çekildim. Bir duvar örüp mesafeli olmayı seçtim. Ömür denen bu merdivende yoruldum her basamağında. Kime, kimi şikayet ettim? Haksızlığı sevmedim. Vicdanımdı beni ayakta tutan değer yargılarım ve kendime olan saygım, dürüstlüğümdü. Biri de çıkıp söylesin. Haksız yere beni kırıp incittin desin Allah aşkına..!
Reklam
Ben hayatımdaki insanları gülümseyerek ağırladım ve gülümseyerek uğurladım. Tevazuyu erdem bildim, mütevazı kalmayı da. Eğilip bir çocuğun alnını öpmeyi, bir yudum suya şükür etmeyi, insanlar arasından sessiz sedasız çekilip kendi halimde kendi ruhumun ritminde huzuru bulmayı sevdim. Siz beni ne kadar tanıdınız ? Kime dokundum, kimi kırıp incittim? Duygusallığım duyarlılığımdır dedim. Sabır benim ikinci adımdı ve sessizlik en güzel bana yakıştı; dalarken gözlerim, dolarken gözlerim, hüzün saçlarıma dokundu ve yüreğime bağdaş kurup oturdu. Ne zaman bir menfaatle yaklaştım? İnsanın özüne baktım, yüzüne veya giydiğine değil. Kime ön yargılı davrandım? Kimi rahatsız veya huzursuz ettim? Kırılsam da incinsem de gülümseyerek kendi kabuğuma çekildim. Bir duvar örüp mesafeli olmayı seçtim. Ömür denen bu merdivende yoruldum her basamağında. Kime, kimi şikayet ettim? Haksızlığı sevmedim. Vicdanımdı beni ayakta tutan değer yargılarım ve kendime olan saygım, dürüstlüğümdü. Biri de çıkıp söylesin. Haksız yere beni kırıp incittin desin Allah aşkına... Gülten Alp
Bu deliyse biz neyiz
“Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı Uluhiyetine son arzuhalimdir: Ben ğam (dertlilik) deryasında,
~YARIM AKILLI~ Sevdiğimi sanıp evlendiğim adam, bana işkenceler edip hayatı zehir etsede sustum. Sabrettim çocuklarım için. Ama küçücük sebeplerden dövmekten usanmıyor, üstelik beni sürekli suçlu çıkarıyor, birde beni istemediğini söyleyip kovuyordu. Yedinci senede yüzümdeki morluklar, yüreğimdeki yaralar ve çektiğim çile canıma tak etti.
ELAZIĞ TIMARHANESİNDEN BİR DELİNİN RABBİNE YAZDIĞI DİLEKÇE 1965 yılında vefat eden  Bir “deli”nin son dilekçesi..! “Ben dünya Kürresi,  Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden,  (El-Aziz –Elazığ ) Tımarhanesi 
Reklam
191 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.