Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yadıma düşdü
Yenə o günlərə uçdu xəyalım, O gənclik illəri yadıma düşdü. Canlandı gözümdə ilk peymanımız, O coşqun əməlləri yadıma düşdü. Qızıl günəş bildim mən o xilqəti, Qəlbimi oynatdı şeiri, sənəti, Şerlər deyəndə gülən surəti, O şirin dilləri yadıma düşdü. O, könül bağladı saf arzulara, Yaşıl çəmənlərə, sərin sulara, Deyin ölüm hara, sənətkar hara? Sənətkar əlləri yadıma düşdü. O, xalqa heyrandı, xalq ona heyran, Xəyalı tərlandı, könlü asılqan. Açıq ağ alnının üstə qıvrılan O qara telləri yadıma düşdü. Deyin, yada düşən birmi, ikimi, Canı tək sevərdi gözəl Bakını Daşlara çırpdılar büllur eşqini, O xəzan yelləri yadıma düşdü.
Sayfa 177 - Gənclik-2005Kitabı okuyor
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı Yan gelmişim diz boyu sulara Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum Hiçbirinizle döğüşemem Siz ne derseniz deyiniz Benim bir gizli bildiğim var Sizin alınız al inandım Sizin morunuz mor inandım Ben tam dünyaya göre Ben tam kendime göre Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız
Reklam
Titredikçe büzüldüm ve büzüldükçe küçüldüm. Kirlerimden arındığımı, günahlarımın gözümden çıkan sulara yüklendiğini gördüm. Günah dolu damlalar tuvalete düştüler ve bana yeni doğan günü kucaklamak için bir nefeslik hayat verdiler.
Sayfa 122Kitabı okudu
Beni her gün sulara daldırdılar , Sonra da dediler ki : " Sakın ha ıslanma ... "
Kalbimdi sefine bekleyen liman Sulara gömülen hayallerimdi
Gemiler gidiyor, sen gidiyorsun Sulara yansıyor yeşil gözlerin Hüzün dalga dalga, ıssız ve derin Beni İstanbul’a terk ediyorsun
Reklam
İnsan Schelde Nehri'ni kavradıkça Anvers'in büyüklüğünü daha iyi anlıyor. O, kentin bir saat dışında, Bornheim ve St. Amand'da doğanın yeşilliğinde, küçük ve şirin köylerin kenarından, çayırların arasından mavi sularıyla sakin sakin akıyor. Nehir ve çevresi buralarda huzur içinde. Bembeyaz bulutlar sulara aksediyor ... sanki nehrin kendisi çayırların arasında bir çayır...
Sayfa 147 - Everest Yayınları
Sokak önümde uçsuz bucaksız bir deniz gibi uzanıyordu. Sulara fırlatılmış bir çakıl taşı gibiydim; dalgaların dövdüğü, oraya buraya attığı, kıyıda bir yere bırakılmak üzere yuvarlanıp duran bir çakıl taşı.
Her zaman böyledir bu. Bir başkasına bir şey söylemek: O sözlerin bir etkisi olacağını nasıl bekleyebiliriz? İçimizden her zaman akan düşünceler, resimler ve duygular ırmağı, bu azgın ırmak öyle şiddetli ki, bir başkasının bize söylediği bütün sözlerin, eğer o sözler tesadüfen, tamamıyla tesadüfen kendi sözlerimize uymuyorlarsa, sulara kapılıp gitmemesi, unutulmaya terk edilmemesi bir mucize olurdu. Benim için farklı mı diye düşündüm. Ben bir başkasına gerçekten kulak verdim mi hiç? Onu söyledikleriyle birlikte içime aldım mı, içimdeki ırmağın yönünün değişmesine izin verdim mi?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.