hayatımda bu kadar sayfaları bilinçsiz ve hızla çevirip okuduğum, gözümün önünde olayların capcanlı olup bitiverdiği çok az hikaye okudum.
Merhamet insanı bir özelliktir, merhametinizi kaybetmeyiniz. Necip Fazıl daha önce nasıl okumadım dedirttiği şu kitabıyla, adaleti, adaletin tecellisini, bir insanı yargılamanın zorluğunu ve bu işi yaparken nasıl olmak gerektiğini bir bir içime işledi. Ben Reis Bey'i çok sevdim. Önce kızdım, sonra anladım, sonra da bu görmüş geçirmiş insanı sevdim. Kitap benim için çok ama çok değerli bir hale geldi, Reis bey'in içinde bulunduğu önce katı ve resmi duruş, yıllar sonra vicdanına tak ettiren o olay ve sonra kendini affetmeye çalışması. Bu bir tiyatro türünde kitap ama okurken tamamen roman gibi aktı gitti. Kitabın değeri kalbimde o kadar fazla ki, sanki şu an ben anlatarak değeri azalacak hissi oluşuyor bende. Bu yüzden alıp okumanızı ve bu hikayeyle kesinlikle tanımanızı istiyorum.
Hepimizin kalbinde var olan görmediğimiz o duyguları bulabilmek dileğimle #reisbey #necipfazil
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088.2k okunma
Affetmek aslında sadece karşı tarafı rahatlatan bir eylem değildir. Affedince önce biz rahatlarız. Yüreğimizdeki taş hafifler, bir süre sonra da kalkıp gider.
Kitabı anlamanız için gerekli tecrübe, anlayış ve felsefeye sahip olmanız gerekiyor aksi takdirde önemli şeyler olduğunu fark ediyor ama anlamakta sıkıntı çekiyorsunuz, işte ben tam olarak bunu yaşadım!
(bu yüzden 30 lu yaşlarımda kitabı tekrar okuyacağım)
Ne yalan söyleyeyim kitabı okumaya başlamadan, mutluluk hakkında bir şeyler okurum da ufkum açılır gibi düşüncelerle başlayıp umduğumu bulamadan bitirdim. Biliyorsunuz ki Farabi İslam dünyasının filozofu, gökbilimci ve müzisyen bir kişiliğe sahip. İslam felsefesini geliştirmekte kalmayıp, batılı Orta Çağ düşüncesini de aynı zamanda etkileyen bir düşünür.
İçerisinde altını çizip 'şunlar çok önemli' dediğim yerler oldu. Farabi'nin kitapta vermek istediği anlatmak istediği şey, yöneticiydi aslında. Çünkü yönetici nasıl olursa da halk da öyle olurdu. Yönetici ahlaklı olmalıydı. Zekilik çeviklik yetmezdi. Ahlak erdem her zaman mecburiyetti. Peki bu ahlak nasıl sağlanacaktı? İşte bize tam da bunu anlatmış kitapta, zaten totalde 60 sayfa, bir saatte oturup bitirirsiniz. Felsefeye ilgiliyim, meraklıyım ve ben okurum diyorsanız mutlaka okumalısınız.
Ama ben okurken genel Kamu hukuku kitabını okuyor gibi hissettim ne yalan söyleyeyim
O yüzden kendi açımdan gerekli donanıma sahip olmayan birinin cümleleri anlamakta sıkıntı çekebileceğini ve konunun tüm fikrini anlamakta zorlanacağını söyleyebilirim.
Benim gibi aşk yüzünden bütün hayatı altüst olmuş biri, diğer bütün dertlerinin çözümünün de aşk acısının sona ermesiyle mümkün olacağını sandığı için, içindeki yarayı istemeden daha da derinleştirir.