Şule Yıldız

“…zira bir çığlık tek kelimeyle şiir olmaz, ama çığlığın sonu gelmez yankısı başlı başına şiirdir.”
Reklam
Bu çağda kölelik esirlik mi var? Hem de en alası var. Eskisi gibi adı belli olsa, bir isyan etme, bir kurtulma ihtimali olurdu; şimdi, esir olduğunun farkında bile olmayan kişide, kurtulma fikri de doğmuyor. Ölçülere uymadan arzu ettiğin her şey, seni kendine esir kılar. Tutulduğun her şey, seni tutar. Tutkun olduğun her şey, seni tutsak eder.
Şule Yıldız tekrar paylaştı.
Şuur ırmağını şişeye doldurmak, çamurunu süzmek, berrak ve ışıltılı sunmak çağdaşlarına. Ama bu ırmak yalnız kelimelerde şakıyan ses değil ki. Aksettirdiği göğü, kucakladığı karanlığı bardağa boşaltabilir misin? Sonra kimin için?

Reader Follow Recommendations

See All
Şule Yıldız tekrar paylaştı.
“…sonuçlara bakacak olursak, birbirimizi anlamaktaki karmaşık yeteneksizliğimiz düşünüldüğünde, karıncalar bizi geçmiş durumdadır.”
Suriye’de, Yemen’de, Irak’ta, Mısır’da, Filistin’de, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da… Velhasıl coğrafyamızın neresinde bir acı varsa, ilk yollayacağımız yer kalbimiz olmalı: “Adalet, yerinde duruyor mu? Yorumlarım, hakkı ayakta tutmak için mi, yoksa tuttuğum takıma amigoluk mu yapıyorum? Yanlışa, kim olursa olsun, karşı çıkabilecek dirayetim hala var mı?”
Reklam
Sağlıklı insan kendine rahatlıkla “ne ise o olma, öyle görünme” iznini verebilen bir kişidir.
Anne sevgisi yaşamımızdaki o ancak yudum yudum elde ettiğimiz fakat hiç vazgeçemediğimiz -ve amacına tümüyle aykırı olarak- birçoğumuzun bir yudumunun bedelini, canlılığını feda ederek ödemek zorunda olduğu şeylerden değil midir?
Gerçekler öldürmez. İnsanları genellikle öldüren, bilinçli olarak yaşanınca gerçeği ortaya çıkarabilen duyguların bilinçten itilmesi, yok sayılıp bastırılmasıdır.
200 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 days
Açık Ufuk
Açık Ufukİbrahim Kalın
9.3/10 · 1,653 reads
Reklam
Tefekkür, bir yolculuğa çıkmaktır. Kolay ve zor taraflarıyla; yamaçları, uçurumları ve vadileriyle zorlu ama sahih bir yolun eri olmaktır.
Hikmet, onu ancak aklen ve ruhen sevdiğimiz, arzuladığımız zaman kendini bize açar. Sevgisiz hikmet eksik, hikmetsiz sevgi yarımdır.
Önceliğimiz malumat edinmek değil, var olmayı ve bilmeyi anlamlı kılan bir kavrayış düzeyine ulaşmak. Bize “bilgi çağı” diye dayatılan enformatik enkaz çağında daha fazla malumata değil, hikmete ihtiyacımız var.
Var olmak bulmak mıdır yoksa bulunmak mı? Eğer hem bulmak hem de bulunmak ise, o zaman biz neyi arıyoruz? Bulduğumuz şey nedir, bizi bulan şey nedir?
Aklınız, kalbiniz, duygularınız, hayal gücünüz ve iradeniz size ait değilse, düşünce yolculuğunda mesafe kat edemezsiniz.
1,228 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.