Benden daha ne olur yürür yalan söylerim,
Bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın.
Sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken;
Attığımda o oku ben atmadım sen attın..
"Süleyman büyü yapıp kâfir olmadı. Fakat şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara sihri öğretiyorlardı."
Bakara sûresi(2), 102.
Âyet-i kerîmenin tamamının anlamı şöyledir: "Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurup söylediklerine tâbi oldular. Halbuki Süleyman büyü
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Dil ve Üslup
Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Dil ve Üslup
Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Yārsuz yazı vü tag u bāġ zindāndur baña
Ġayra ger cennet gelürse beytü’l-aḥzāndur baña
Gīceler eflākde sūzān olan encüm degül
Taña kalmışdur gök ehli çeşmi ḥayrāndur baña
Derde dermān ola ġayruñdan ḳabūl itmez göñül
Her ne derd ki gelse senden ‘ayn-ı dermāndur baña
Firḳatiyle gīce gündüz teşnedür cān u göñül
Gel benüm şāḥum viṣālüñ şerbetin kandur baña
Yār ilinden ayrı düşmek hey ne müşkil derd olur
İy Muḥibbī aña nisbet ölmek āsāndur baña
ve kudüs şehri.
gökte yapılıp yere indirilen şehir.
tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.
altında bir krater saklayan şehir.
kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.
ne diyor ne diyor kudüs bana şimdi
hani şam'dan bir şamdan getirecektin
dikecektin süleyman peygamberin kabrine
ruhları aydınlatan bir lâmba
ifriti döndürecek insana:
söndürecek
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ
Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
‘Benden daha ne olur, yürür yalan söylerim
bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın
sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken
attığımda o oku ben atmadım sen attın’