Bu kitaba kocaman bir KEŞKE ile başlamak istiyorum. Keşke bazı şeyler yaşanmamış -yaşanmayacak olsa, Keşke bazı şeyler kitaplarda olduğu gibi kurgu olarak kalsa, Keşke bazı şeyler bir filmin senaryosu olarak kalsa ama maalesef kitapta geçen "kurgunun" yaşandığını bilmek çok üzücü. Bu konuyu kaleme alan yazar 
Şule Gizem Büyükboz ve okumama vesile olan @myhopestars 'a teşekkür ediyorum.
.
Mutlu bir aile çocuğu olan Çağan kendi halinde arkadaşları ile oynayan eğlenceli vakitler geçiren bir çocuktur. Mahalleye yeni bir ailenin taşınması Çağan'ın dikkatini çeker çünkü taşınma sırasında battaniyeden sarkan sarı saçları fark eder. Daha sonra ailenin Karan ve Yușa adında ikizleri ile arkadaş olur ama ikizler dahil kimse o sarı saçlı çocuktan bahsetmez. Çağan çok merak eder ve bu sırrı çözmek ister. Bahçedeki portakal ağacına tırmanarak kim olduğuna bakar ve bir kız çocuğu olduğunu görür. Miray'ın konuşamadığını fark eder ve resimlerle anlaşır ikili. Bir gün bir ses duyar ve sese gelir Çağan, o ses ikizlerin evinden geliyordur, ağaca tırmanır ve Miray onun içeri gelmesini ister. Pencereden odasına girer, Miray resimler göstererek bir şeyler anlatmaya çalışır tam o sırada bir ses duyarlar ve kız Çağan'ı saklar. Dolaba saklanan Çağan bir takım hoş olmayan şeyler görür. Miray'ın yaşadıklarına tanıklık eden Çağan, gördüklerini en yakın arkadaşı Ali'ye anlatır. Ali çok sinirlenir ama Çağan bir süre sakin kalarak işi çözmeleri gerektiğini söyler.
Bu süre zarfında Çağan ve Ali Miray'ı korumak ister bakalım başarabilecekler mi?
Aile Miray'ı neden saklıyor?
