Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeri gelmişken hemen belirtelim ki Çin Müslümanları ile Osmanlı Devleti arasında bu yüzyıldaki ilk büyük yakınlaşma, Sultan Abdülaziz dönemine tesadüf eder. 1865'ten 1877'ye kadar Doğu Türkistan'da bağımsız bir devlet kurmayı başaran Yakup Bey, Sultan Abdülaziz'e elçi göndererek kendisini halife olarak tanıdığını bildirip tazimlerini sunmuştu. Sultan II. Abdülhamid zamanında uygulanan Panislamist politikanın da etkisiyle sadece Doğu Türkistan'da değil, başta Pekin olmak üzere Çin'in farklı bölgelerindeki Müslümanlar da gerek Cuma ve gerekse bayram namazlarında hutbeyi II. Abdülhamid adına okumaya başladılar. Böylelikle evvelki dönemlerde Abbasi halifeleri adına okunan hutbe, doğrudan doğruya dönemin Osmanlı sultanına çevrilmiş oluyordu. Sayıları 30 milyon civarında tahmin edilen Çin Müslümanları nazarında Osmanlı Devleti, İslam âleminin lideri konumundaydı.
Sultan Abdülaziz'den Türkiye Cumhuriyeti'ne..!
Ünlü besteci Richard Wagner anısına her yıl düzenlenen, bilet almak için on yıl sıra beklemek gereken, sanat ve siyaset dünyasının buluştuğu opera festivalinin Türkiye ile önemli bir bağı var. Sultan Abdülaziz, 1872 yılında Nürnberg'de konakladığı sırada inşası yarım kalan "Festspielhaus" binasının tamamlanması için maddi yardımda bulunuyor. Sultan Abdülaziz bunun karşılığında ebedi olarak geçerli üç koltuk bileti alıyor. Bugün dahi bu üç koltuğu Türk Devleti temsilcilerinin ebedi kullanma hakkı var. Türkiye adına katılma hakkını ilk kez 2012'de Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu kullandı.
Reklam
Her Dava Adamının Bilmesi Gereken Basel Konferansı ve Siyonist Hedefler:
Theodor Herzl tarafından 1897'de Basel'de 1. Siyonist kongresi yapılırken bu toplantıda Herzl, Dünya Siyonist Teşkilatı'nın başkanı seçildi ve yaptığı açılış konuşmasında: "Biz Yahudi ulusunu barındıracak olan evin temelini atmak için buradayız" diyerek ana niyet ve hedefi ortaya koydu. Toplantıda Alınan dört maddelik ana kararlar: 1. Sultan Abdülhamit tahtan indirilecek. 2. Osmanlı Devleti yıkılacak. 3. İlk 50 yıl içerisinde İsrail devleti kurulacak. 4. 100 yıl sonra da yani 1997 yılında Büyük İsrail devleti kurulacak. Önce Osmanlı'dan İsrail Devleti'ni kurmak için para karşılığında toprak satın alınmak istendi. Osmanlıya bu topraklar karşılığında: 1.Osmanlı devletinin otuz üç milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamının ödenmesi, 2. İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın franka mal olacak deniz filosu yaptırılması 3.Devletin mali durumunu canlandırmak için otuz beş milyon altın lira borç vermesi teklif edildi. Fakat Sultan Abdulhamid, "Bu topraklar kanla alınmış- tır, ancak kanla verilir" diyerek bu teklifi reddetti. Bunun üzerine Siyonist kongrede alınan dört maddelik ana kararların uygulamasına geçildi. Siyonistler bu kararlarını siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda adım adım uyguladılar. Bu adımların sonucunda õnce Emanuel Karasu'nun başında olduğu heyetin tebliği ile Sultan Abdulhamid tahttan indirildi. Sonrasında Osmanlı parçalandı, kongreden tam 50 yıl sonra da 1948 de İsrail devleti kuruldu. Geride tek hedef kalmıştı o da vaat edilmiş topraklar üzerinde başkenti Kudüs olan büyük İsrail Devleti'nin kurulmasıydı.
Her dava adamının tanıması gereken üç Siyonist:
Theodore Herzl: Siyonizm'in kurucusu ve Dünya Siyon Teşkilatının Başkanı'dır. 1897 İsviçre'nin Basel kentinde düzenlediği büyük Yahudi kongresinde; "Basel'de Yahudi Devleti'ni kurdum. Eğer bugün bunu açıklarsam, herkes beni alaya alır. Oysa belki 5 fakat şüphesiz 50 yıl içinde herkes bu gerçeği görecektir. Yahudi Devleti'nin varlığı mânevî temellere oturtulmuştur, bu devlet Yahudi halkının bu konudaki istek ve azmi ile kurulmuştur." diyen ve büyük İsrail'in kurulması için Yahudileri ve Yahudi sermayesini organize edip teşkilatlandıran Siyonist Yahudi'dir. ____________ Emanuel Karasu: Theodor Herzl'in hazırladığı Siyonist planı uygulamakla görevli İspanya'dan Osmanlı Devleti'ne göç eden Sefarid Yahudisidir. Büyük Siyonist Kongresi'nde alınan karar gereği İsrail Devleti'nin kurulması için Sultan Abdulhamid'e Kudüs sancağında kendileri için toprak satılmasını teklif eden Siyonist heyetin içindedir. Bunu reddeden Sultan Abdülhamid'e halini (tahttan indirilmesini) kararı tebliğ eden heyetin başkanıdır. ____________ Haim Nahum: Mısır haham başıdır. Siyonist İsrail Devleti'nin kurulması için Müslümanların ezilmesini, sömürülmesini, dininden ve değerlerinden uzaklaştırılmasını sağlayacak olan "Haim Nahum Doktrini'nin" kurucusudur. Haim Nahum, Lozan Barışı öncesi, Osmanlı'yı savaşla yok etmek isteyen Siyonistlere akıl hocalığı yapmış ve Müslümanların savaşla değil ancak bu doktrinle etkisiz hale getirilebileceğini söylemiştir.
Eserlerimiz yurt dışına en çok "Üç Abdül Dönemi" diye anılan üç sultan döneminde ( Abdülmecid, Abdülaziz, II. Abdülhamid) götürülmüştü.Bunların içinde en çok da II. Abdülhamid ile Osman Hamdi Bey döneminde yağmaya tanık oluyoruz.
Karı koca bir papuç ❥
Merhum Nurettin Topçu'nun Sultan Hamamı'nda bir mağazada tezgâhtarlık yaptığını bildiğimiz Kumaşçı Sırrı Bey adında bir ilk mektep arkadaşı vardı Beyazıt tan. İlkokuldan sonra okumamıştı. Nurettin Hoca İstanbul Sultanisi'nde, İstanbul Erkek Lisesi'nde ve ardından Fransa'da eğitim almıştı fakat görüşüyorlardı. Eskiden böyle insanlar olurdu; tahsil, insanları ayırmazdı. Sırrı Amca, "Nuri, bir hocam var seni ona götüreyim," demiş. Topçu önce yanaşmamış, "O da diğer hocalar gibi mi?" diye sormuş. "Yok, bu hoca öyle değil" cevabını alınca beraber Abdulaziz Efendi'ye gitmişler. Evde bir çift pabuç varmış. Efendi camiiye giderken onu giyip geliyormuş. Ufak tefek bir hazretmiş. Hanım Sultan da çarşıya pazara giderken aynı pabucu giyiyormuş. Hazret, "Benim ihtiyacım yok, bu pabuç ikimizin de işini görüyor" diyormuş. İhtiyaç yok, yenisini alabilir ama almıyor işte... İlk dinlediğimizde önemsiz bir ayrıntı gibi gelmişti, sonra yaş ilerleyince, ihtiras ve hırsın farklı seviyelerini gördükçe, sembol bir hikâye haline geldi bizim için. Bu açıdan bakınca ihtiyacımız olmayan birçok şeyi alıyoruz, onun esiri oluyoruz.
Sayfa 168
Reklam
İzmir'e yerleşen Midhat Paşa'nın konağı Mayıs 1881'de asker tarafından çevrilince paşa arka kapıdan kaçarak Fransız Konsolosluğuna sığındı fakat daha sonra Sultan Abdülaziz vakası ile ilgili sorgulanacağı tebliğ edilince konsoloshaneden çıkarak İstanbul'a getirildi. Haziran 1881'de Yıldız Sarayı'nda yapılan mahkeme neticesinde Sultan Abdülaziz'in öldürülmesi meselesinde Midhat Paşa da suçlu bulunarak idamına karar verildi. Fakat İkinci Abdülhamid bu idam kararını ömür boyu hapse çevirince Taif'e gönderildi ve üç sene kadar bir süre Taif Kalesi'nde hapis tutuldu. 7 Mayıs 1884'de Taif Kalesi'nde vefat eden Midhat Paşa'nın şirpençe ve hıyarcık denilen çıban nedeniyle vefat ettiği rapor edilmişse de daha sonra boğularak öldürüldüğü anlaşılmıştır. İlk olarak Taif'teki askeri mezarlığa defnedilen Midhat Paşa'nın kemikleri 1951'de İstanbul'a getirilerek Abide-i Hürriyet Tepesi ne defnedilmiştir.
Hain Mithat Paşa
Yıldız Mahkemesi'nde diğer yardakçılarıyla birlikte suçlu bulunup -zaten çoğu itiraf etti- ölüm cezasına çarptırılacak, ancak Sultan II. Abdülhamid'in affına uğrayıp sürgünle paçayı kurtaracaktı. Tarih susmaz. Sultan Abdülaziz'in öldürüldüğü, Yıldız Mahkemesi'nde kesinlik kazanmışken, resmi tarihler, siyasi sebepler yüzünden -Avni Paşa, Mithat Paşa gibilerini korumak için intihar ettiğini savunmuştur. Yıldız Mahkemesi'ni kanun dışı ilan etmiştir. Çünkü bu mahkemeyi kabul etmek demek "hükmünü de kabul etmek" demektir... Hükmünü kabul etmekse "Mithat Paşa'nın katil olduğunu kabul" manasına gelir. Oysa resmi tarih görüşü, Mithat Paşa'yı büyük bir devlet adamı sayar. Sultan II. Abdülhamid'i yerin dibine geçirmek için, ona karşı olan herkesi "büyük" ilan etmek, bir zamanların kötü bir alışkanlığı, gerçek dışı, tarih dışı saplantısıydı. Sultan II. Abdülhamid'i çok haklı olduğu konularda bile suçlamak, cumhuriyet devrinin uzun süre modası hâlinde yaşadı. Özel sohbetlerinde Sultan II. Abdülhamid'i takdir eden bazı tarihçiler, yazılarında sürekli tenkit ediyordu.
Sayfa 453 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Büyük Oyun
19. YÜZYIL... Kırım Savaş'ında karşınıza çıkar. Eflak ve Boğdan'ın bağımsızlık mücadelesinde karşınıza çıkar. Bulgaristan olaylarında, Mısır'ın işgalinde karşınıza çıkar. Ermeni sorununun uluslararası alana taşınmasında, Yahudilerin Filistin'e yerleşmeleri sürecinde de karşınıza çıkar. O Türkleri Avrupa'dan atmaya çalışan bir Haçlı Savaşçısı... O İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone. Uzun yıllar Sultan Abdülaziz ve Abdülhamid'le mücadele eden, Osmanlı Devleti'ni yıkma planları yapan İngiliz siyasetçisi...
Timaş Yayınları, Taha Niyazi KaracaKitabı okuyor
RTE
Ak Saray' da 1.150 küsur oda var. Her gün başka bir odasında otursan, turu tamamlayıp yeniden aynı odaya gelmen 3,5 sene sürüyor. Buckingham Sarayı'ndan dört misli büyük, ABD başkanının kullandığı Beyaz Saray' dan altı misli büyük, Elysee Sarayı'ndan 25 misli büyük ... Kremlin'in yanına Kızıl Meydan'ı ilave et,
Sayfa 439 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.