Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızlarından Naima Sultan, İstanbul’a gelen Kaiser II. Wilhelm’in karısı Viktoria’ya haremde Alman milli marşını piyano ile çalat. Viktoria bundan bir hayli memnun kaldığını yazıyor.
Sayfa 55 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor
Günlük hayatında özellikle de kültürel alanda Sultan II. Abdülhamid’in Avrupai yeniliklere fazlasıyla açık olduğu biliniyor. Monogram, müzik, tiyatro, opera, sinema, resim ve fotoğraf gibi modern kültürel ve eğlencelerle alakalı yenilikler günlük hayatında önemli yere sahiptir.
Sayfa 53 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sultan II. Abdülhamid’in modernleşme anlayışı daha ziyade bilim ve kültürel alanlarla sınırlıdır.
Sayfa 52 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor
II. Abdülhamid, “Zaten bizim kabahatimiz Müslüman olmaktadır. Bundan dolayı Avrupa bize düşmandır. Bunu çocuk dahi bilir. Fakat yazılmaz,” diyerek Avrupalıların Türkiye karşıtı tavrını izah ediyor.
Sayfa 49 - Kronik YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşına Katılmayabilirmiydi?
Birinci Dünya Savaşı'nın gayeleri, imparatorluğa yönelik bilinen paylaşma projeleri ve İtilaf Devletleri'nin kötü niyetlerine rağmen diplomasi hemen hemen hiç denenmedi. Esasen meşruti hükümetlerin Sultan Abdülhamid dönemine göre en zayıf tarafı diplomasidir. Büyük devletler arasında dengeyi kollamak ve "kaçınılmaz" dense bile savaşa girmeyi geciktirmek dururken, maaesef İttihatçı triumvira (Enver, Tala, Cemal üçlüsü), İtilaf Devletleri'nin reddi ve Britanya Bahriye Nazırı, Amirallik I. Lordu Churchill'in malûm gemi dolandırıcılığının hemen akabinde Almanya ile aynı cephede dünya savaşına girmekte acele ettiler. Ordular hiç hazırlıklı değildi; ilk defa Türkiye bir milyonun üzerinde asker toplamıştı. Ülke içindeki sorunlar, Doğu Anadolu'da Ermeni isyanları, müttefik Almanya'nın teşviki ile Ermenilere karşı tehciri de birlikte getirecekti.
" Sultan Abdülhamid'i devirerek memleketi mi kurtardılar? O öyle bir Sultandı ki, yine bu kepaze Jön Türkler tarafından Selanik'e sürgün gönderildiğinde bile, Müslümanların nasıl kurtulacaklarını düşünüyordu. "
Sayfa 62 - Beyan Yayınları, 3. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Reklam
“Sultan II. Abdülhamid’in müzik tercihi, Türk sanat veya halk müziği değil doğrudan Avrupa klasik müziğidir. Fakat bu tercih, sadece dinlemekle sınırlı olmayıp; nota bilgisi, müzik aletlerinin bakımı ve çalınmasına kadar geniş bir yelpazeyi ihtiva ediyor.”
Sayfa 53 - Kronik KitapKitabı okudu
FİOLZOF RIZA TEVFİK'İN ABDÜLHÂMİD'DEN İSTİMDADI...
Yine Süleyman Nazif gibi, Sultan Abdülhâmid merhuma şiddetli muhalefet edip sonradan pişman olan Filozof Rıza Tevfik'inde "Abdülhâmid'in Ruhaniyetinden İstimdat" adını taşıyan uzun bir manzumesi vardır. İstimdat, bilindiği gibi, "yardım istemek, imdadına çağırmak" demektir. Yozgatlı İhsan Efendi Hocamız bu şiiri de
Sayfa 390 - 391-392 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Rıza Tevfik'in Meşhur Şiiri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
HÜRRİYET SEVDALILARINDAN İSTİMDAT ŞİİRLERİ...
- "(...)Meselâ, bu hürriyet sevdalılarından Süleyman Nazif de, Abdülhâmid'in en kuvvetli muhalifler arasında iken, Meşrutiyetten evvel Abdülhâmid aleyhine, imzasız manzumeler neşredip, "Gizli Figanlar" diye Mısır'da bastırmışken; meşrutiyetten sonra İT istibdatını ve memleketin mahva doğru gittiğini görünce, "Sultan Hâmid'e şarkı" yazıp yayınlamıştı: Padişahım gelmemişken yâda biz, İşte geldik senden istimdâda biz, Öldürürler feryâda başlasak biz. Dembedem coşmakta fakr u ihtiyaç, Her ocak sönmüş ve susmuş, millet aç, Memleket mâtemde, öksüz taht u taç, Hasret olduk devr-i istibdâda biz...
Sayfa 388 - 389 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Süleyman Nazif'in Farklı İki Şiiri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
NÂMIK KEMÂL ve HÜRRİYET SEVDASI!..
Bir seferinde , Nâmık Kemâl'in heyecanlı şiirlerinden bahsediyorduk. Bahsin sonunda Yozgatlı İhsan Efendi şunları söylemişti: - "Nâmık Kemâl ve arkadaşlarının her şeyi kabul... Hakîkaten vatanseverler, kuvvetli şair ve çoğu samimi insanlar... Fakat düştükleri bir hatâ var ki, gözü kapalı bir hürriyet sevdasına düşmüşler. Hürriyet de hürriyet! Peki efendiler ne istiyorsunuz? denildiğinde: Sultan Abdülhâmid gitsin! Memleketteki bütün terakkîye o mânî oluyor. O giderse hepsi gelecek! Nâmık Kemâl ve arkadaşları da onlardan sonra gelenlerde böyle bir kara sevdaya düşmüşler; fakat sevdalarının mantığı yok..."
Sayfa 388 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Nâmık Kemâl Neslinin "Hürriyet Sevdası", Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.